Hayatta hiçbir şey istediğimiz gibi gitmediğin de kime danışırız?
Anne, baba, kardeş, arkadaşlar?
Hangisinin sırası bizim için daha önemli olmuştur?
Kendimizi kim olarak algılamak da ve önceliğimizin hangisi olduğuna nasıl karar vermekteyiz?
Çoğu insan bunun arasındaki farkı yargılama gereksinimi duymaz.
Öncelik kim veya ne olursa olsun, her zaman için tek bir sonuç vardır.
Bizim neye, kime veya nasıl bir hayata sahip olmak istediğimiz düşüncesidir.
İşte ben de tam olarak o düşünceye sahip olduğum zaman diliminde aslında düşüncelerimin bir öneminin olmadığını anlamıştım.
Hislerimizin, bazen mantıklı yanlarımızı bizim bile bilmediğimiz şekilde etkilemesi, bizim kendimizi bulmamız da önemli bir adım olabilirdi.
Bunu anlayabilmek için öncelikle mantıklı yanımı susturmalı ve hislerime kulak vermeliydim.
Ben ise sadece kendimi düşündüm. Ondan sonra ise hiçbir şey eskisi gibi olmadı.
~~~
İlginç bir gençlik hikayesi :) 09.11.2018
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."