Başımda öylece dikilmiş adımı sayıklıyorlardı, elimi tutan esmer, uzun boylu, mavi gözlü, çok yakışıklı biriydi, sanırım adı Dylin, kumral kızın adı ise Melissa olmalıydı. -Siz kimsiniz, neredeyim ben. Birbirlerine baktılar sanırım yanlış bir şey sormuştum. O gözler hiç yabancı gelmiyordu aslında ama tanıdık olduklarını söylemem mümkün değildi. Neden yerde yatıyordum neredeydim hiçbir şeyi bilmiyordum yanımdakileri tanımıyordum hissizleşmiştim, Dylin'in gözlerinden dökülen iki damla yaş yüreğimde ateş yakmıştı, canım çok yanmıştı bunun dışında hiçbir şey,hayır, hiçbir şey hissetmiyordum..