Kokusu üstüme sinmişti .
Otobüste olmam beni daha da bi utangaç yapıyordu ...
Okulda gördüğüm bu çoçuk neden şimdi omzumda uyuyordu?
Usulca elimi kaldırdım , onu uyandırmak amamcıyla elimi omzuna dokunduracaktım ama o da ne ? Elim , otobüsün camından içeri sızan güneş ışıklarını engellemekle meşguldü !
Onu rahatsız eden güneşi elimle bertaraf etmeye can atıyordu . Elimin nesi vardı ?
Şuan omzumda uyuyan , ki okulu bırakmama dahi sebep olan , bu piçe neden şefkat gösterir olmuştum?
Kendi kendime kızarken , etrafa da bakmadan edemiyordum . Neyseki otobüs son durağa yaklaşacağından çoğu kişi diğer duraklarda inmişti . Ki bizi otobüste bu halde görseler de iki yakın erkek arkadaş zanneder geçerdiler .
Bu düşünce aniden beynimin en karanlık odasına kaçıverdi . Ben ve o , iyi iki arkadaş ... Sessizce acı içinde sırıttım .
Hava karanlıktı üniversiteden son defa eve gelişimdi çünkü şuan omzumda uyuyan çoçuk yüzünden okulu bırakma kararı almıştım , ya da bu kararı almak zorundaydım .
Başımı sağa çevirip omzuma düşen kafasına baktım . Uyurken masum duruyordu , yüzü temiz ve güzeldi . Peki uyanınca neden hayatı bana dar eden bir adamın yüzüne sahip oluyordu?
Asıl anlamadığım benden ne istiyordu ?
Neden beni tehdit ettiğini anlamıyordum .
Ama tek bildiğim bir şey vardı , beni tehdit ettiği şeyi okuldakiler veya ailem duyarsa işte o zaman hayatım kararırdı , bir erkek olarak kimsenin yüzüne bakamazdım