Yalnızlıktan yorgun olan adamın ruhu hiç tanımadığı bir kadının sesiyle dinginliği'ni bulmuştu. Dinlenmek istemişti adam kadının sesinde, gözlerinde. Biraz kalbimin yalnızlığını gidereyim, sonra giderim diye düşünmüştü. Gidememişti.. Kadın adamın orman gözlerinde kaybolmuştu adeta. Kaçmak, bağırmak, kurtulmak istemişti önceleri. Fakat zamanla güzelliklerini keşfetmişti o ormanın. Sevmişti, yuvası bilmişti orayı. Her defasında o gözlerle karşılaştığında evine gelmiş gibi hissedecek kadar sevmişti hem de.. Sonra bir gün kadın gitmişti, kalır gibi. Adam hâlâ kalıyordu ama çok uzaklara gitmiş gibi. Öyle ki kimin gittiği kimin kaldığı tartışılır hale gelmişti.. "Unutursam kalbim kurusun" « Buruk bir aşk hikayesi »