"Bu kısa hikayede ne için mi yazıldı? Bu hikâyede aşk acısı, yalnızlık, acı çekenler icin, şiddette uğrayan kadınlar için, cinsel istismar uğrayanlar için, intihar etmek isteyenler için vb. Bunlar için yazıldı bu kitap."
Niye hep biz kaybediyoruz!
Niye hep bizim canımız bu kadar çok yanıyor!
Acaba çirkinmiyiz o yüzdemi, hep kaybediyoruz.
Yada çekilmez birisimiyiz.
Ve ya en önemlisi çok güzel sevdiğimiz için mi kaybediyoruz?
Kafam almıyor çünkü; niye böyleyiz, niye kimsenin hak etmiyeceği değeri veriyoruz ve niye hayla ne olursa olsun yine hayal ediyoruz biz olcaz diye...
Ama çok iyi biliyorum.
Bir gün kafalarına dank edicek. Bizi merak edecekler, pişman olucaklar, bizim fotoğraflarımıza bakıcaklar ve sonra mesaj atıp şans isteyecekler.
Bu severde biz onları istemiyecez veya istiyeceğiz canımızın acıyacağını bile bile çünkü herşeye rağmen hayla seviyoruz.
...
Galatasaray teknik direktörünün büyük kızı olan Mayıs, derbide attığı golün ardından sakatlanan yıldız oyuncuya babasının ne kadar üzüldüğünü görünce dayanamaz. Hem babası hem de düşük not aldığı stajının puanını yükseltmek için fakülte hocalarından birisiyle bir anlaşma yapar.
Sakatlanan topçuyu üç ayda sahalara döndürmenin sözünü veren Mayıs, bu sözü verirken Doruk'un ne kadar huysuz bir insan olduğundan habersizdi. Ama kendisi de ondan aşağı değildi.
Ve top kaleye, tam isabet etmişti.