"Bak oğul, benim hiç karım olmadı, sevdim kavuşamadım, başkasını da istemedim. Karına kızmadan önce anlamaya çalış, onun yerine koy kendini. Sen ne kadarına razıysan o kadarını iste ondan. Ha ben erkeğim o kadın diyeceksen, onca memleketi boşa gezmişsin, o okulları boşa okumuşsun derim sana. Yüreğin kadını erkeği yok, sen düzene teslim olarak karına ihanet ettin. İmam nikahını karının yüreğine anlatamazsın, zaman ver, kendi içinde sindirebilirse şanslı bir adamsın. Aslında hiç kimse, hiç bir kadın kumayı kabul etmez, bunu unutma! Her türlü acı çekecek, sen de öyle, bir karın daha var artık. Onu da düşüneceksin." Yaşlı adam, diyeceğini demiş, başını önüne eğmişti. Demir'i düştüğü çukurdan kurtaracak bir nasihat yoktu. Kim, ne dese boştu bundan sonra. Demir'in yüreği kor olmuş yanıyordu. Leyla'yı bir başkasıyla hayal dahi edemezdi, böyle bir şeyi düşünemezdi. Bunun düşüncesine tahammülü yokken; o elleriyle, Esma'ya dokunduğu ellerle, sarıldığı kollarla karısına dokunmak istemişti. Kızamazdı, sadece kaybettiği karısına ağlayabilirdi.
58 parts