İşte tam o anda... Avşar'ın boyama kitabında taşırdığı en son çizgi de... Baha'nın bana dik dik baktığı o anda telefonum çaldı. Bilin bakalım kim arıyor? Allah'ım keşke şu an gözlerim kanıyor olsaydı da ben bu ismi bu telefonda görmeseydim. TKB ARIYOR... TKB kim mi? O ki bütün gençlerin korkulu rüyası... O ki FBI'ın gizli ajanı... O ki benim en büyük kabusum. O TEYZELER KURMAY BAŞKANI! O Safinaz teyze! Telefonun ekranına bakarken kaşlarım çatıldı, ben bu telefonu varya hayatta açmam. Canıma susamadım ben daha. Ama ya Ulus'a ulaşırlarsa-ki bizimkine ulaşmalarına gerek yok. Ulus onların yanından ayrılmıyor ki! Vallahi bunlar Ulus'a bir şey yapabilirler. Allah'ım bir de görüntülü arıyor! Korkarak bir saattir çalan telefonu açtım. Bu sefer hiç yüzümde bir gülümseme olmasını falan umursamadan direkt alçak bir ses tonuyla konuya girdim. Yakınımda oturmuş aralarında konuşarak boyama yapan üçüzler az sonra olacakları duymasa daha iyi olurdu. "Ya sizden kurtulamayacak mıyım ben?!" Karşımda oturan Baha'nın kaşları havalanırken sesini çıkartmadı. Safinaz teyze ise yanında oturan Makbule teyze ile sırıtıp dudaklarını büzdü ve başını geriye doğru atarak "Cık!" Diye bir ses çıkardı. Ya sabır! Acaba bunlar görüntülü arama yapmayı nereden biliyorlar bir kere? Yüzüm buruşurken arkadan Ulus'un sesini duydum. Ağlıyor muydu o? "Ulus? İyi misin? Ulus'a ne yaptınız?!" Makbule teyze "Bir şey yapmadık canım. Hani o dizi vardı ya, onu izliyor." dedi. O anda arkadan Ulus'un çığlığını duydum. "ALLAH BELANI VERSİN ANTONİO! ÖL İNŞALLAH!" Baha "Bir sorun mu var İzem?" Diye çatık kaşlarıyla sorduğunda yerin dibine girmek istedim. Yapma be! Beni merak edecek zamanı buldun sende! Safinaz teyze yine yarasa kulaklarıyla bunu duydu tabii. "O erkeğ sesimi o? Sen şu gamerayı çevir bir bakayım." Allah'ım niye ben?!
22 parts