Beş yüzük, dört adam ve bir kadın.
Beş mıntıka, onlarca hayat ve kana bulanmış kocaman bir masumiyet.
Kahkahalar atıldı, kartlar dağıtıldı ve oyun başladı.
Herkes uğruna canını vereceği mıntıkayı seçti, planlar yapıldı, gereken canlar alındı.
"Fedakarlık yapıldı sadakat kanıtlandı. Bu saatten sonra canın, canımdır."
Oyun bitti, kartlar açıldı ve hayatlar alev aldı.
☄️☄️
Yaşadıklarımı hak etmiş miydim?
Bilmiyorum.
Peki bu bir şeyi değiştiriyor mu?
Hayır, başıma gelen her şeyi yaşamak zorundaydım.
Yine de sadece o an o sokakta olduğum için başıma gelenler çok çok fazlaydı. Katlanır mıydım? Evet, bu hayatta çok şeye katlanmıştım, buna da katlanırdım. Fakat bunun bir sonu var mıydı? İşte orasını bilmiyordum.
O ara sokakta ne mi olmuştu? Yanıma yaklaşan arabanın içinden çıkan uzun boylu ve kalıplı bir adam beni arabanın içine zorla sokmuş ve bayıltmıştı. Gözlerimi bir odada açtığımda ise karşıma çıkacak kişi benim hayatıma büyük bir darbe vurarak saltanatının sefasını sürecekti.
🔥🔥
Aradan haftalar,aylar hatta yıllar geçti ama o hala aynı kaldı yaptıklarından vazgeçmedi,sanki...sanki yaptıklarını unutup kendine yepyeni bir sayfa açtı.Ama ben yaşadıklarımı asla unutmadım.Benim bu yaşadıklarım kolaymıydı? Asla peki ya o? o yaptıklarının cezasını çekmiyecekmiydi? Ama bir yandanda gönlüm el vermiyordu bunlara.Peki ne yapmalıydım son kararım ne olmalıydı?
Şuan karşımda dikilmiş benden bir cevap bekliyordu ...