Beni yeşillerin ortasına götürüp diz çöktürdü. Silahını doğrulttu. Gözünden akan tek bir yaşı sildi. "Son sözlerin?" "Hayat güzel, Demir. Gerçekten." İşte o an, kendisine nefretle, hayranlıkla, hayretle, pişmanlıkla baktığım adam beni ölüme gönderdi. Silahının tetiği çekilirken etrafta yankılanan sesler ve sağ göğsümün altına saplanan derin acıyla gözlerimi kapattım birkaç saniye. Bedenim yere düştüğünde Demir'in hıçkırıkları duyuldu. Ölüyordum. "Seni unutmayacağım, Alin." derken alnımı öptü. Ağlıyordu. "Unutman iyi olacak. Merak etme ben iyiyim."diyerek acıyla güldüm. Canım çok acıyordu. Bir yerlerim kanıyordu ve vücuduma giren yabancı madde ateşimi iyice yükseltmişti. Yanıyordum. "Seni özleyeceğim." "Ben de." Son kez dudaklarımız birleşti ve kısa sürede ayrıldı. Demir'in hıçkırıkları uzaklaştı. Arabanın motor sesi de öyle. Beni burada ölüme terk edip gitmişti ve daha ne kadar dayanırım bilmiyordum. Ölümüm, gerçekten Demir'in elinden oluyordu.
36 parts