"Hey Chan..." dediğimde gözlerimiz buluştu. Yaşların dolduğu gözlerime baktığında gülümsemeye çalıştı, ama olmadı...
"Evet..." dediğinde onun yerine gülümsemeye çalıştım.
"Sen benim en büyük şansımsın biliyorsun değil mi? En başından beri, bu ülkeye ayak bastığımdan beri..." dediğimde biriken yaşlar serbest kaldı. Yanaklarımdan süzüldüğünü hissedebiliyordum. O da akan yaşlara bakıyordu ve buğulu gördüğünü biliyordum. Elini yanaklarıma çıkardı ve yarı yoldaki yaşlarımı sildi. Bu hareketi üzerine gözlerimi kapatma isteğime yenik düştüm. Bu daha çok yaşın onun parmaklarıyla buluşmasına neden oldu. Sessizce konuştu.
"Biliyorum Y/N, sen de benim en büyük şansımsın..."