Bir varlık, bir hayvan, bir insan; doğar, büyür ve ölür. Bazıları büyümez, doğar ve ölürler. İşte onlar aramızda en şanslılardır. Büyümezler, acıyı hissetmezler, sorumlulukları olmaz, günah işlemezler sadece doğar ve ölürler.
Ben büyüyorum ve acıyı iliklerime kadar hissediyorum. Sorumluluklarım bedenimi her gün aşıyor. Günahlarım istemeden çoğalıyor, ve günden güne artıyor. Eskiden masal dünyası içinde yaşayan bir erkek çocuğuydum.
Şimdi karanlığın içinde kaybolmuş, bağıran ama sesi çıkmayan bir adamım, yaşayan bir ölüyüm adeta.
Karanlıkta kalmış ışığı açmaya korkan bir adamım.
Ben STRANGE: Yaşayan Bir Ölü.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."