Annem yine nefes almadan gülüyordu. Korkunç, tiz ve 'Birazdan seni fırınlayıp yiyeceğim' tarzı bir kahkayla gülüyordu. Cadı kahkahası.
Bana yaklaşırken yalnızca gölgesini görebiliyordum. Şekilden şekile giren korlunç siyah bir silüet: Önce çirkin yaşlı bir kadın, sonra bir kedi, sonra müthiş ve keskin hatlarıyla bir erkek, bir ceylan, bir serçe...
Ve sonunda Karşıma geçtiğindeyse gözbebeklerinde iki büyük Dolunay vardı. Hala deli gibi gülüyor ve şekilden şekile giriyordu. Ama gözbebeklerinde hala iki büyük, sarı, kanlı dolunay vardı.