🍁🍁🍁
" Bir adamın, yanık geçmişi yansıyor gökyüzüne, " diye fısıldadı. Sesindeki ton küçük bir erkek çocuğunun yanık çığlığını yansıtıyordu dört duvar arasında. " Kalbinin ortasına çıkan bir alev topu adamın gözlerine her sıçradığında çirkin yüzlü kızının güzel yüreğini yaktı. Alevler küle döndüğünde kız yanıktı. Karanlık gidip gece bittiğinde şafak yeni uyanıyordu." Adam küçük bedene sıkıca sarıldı. İkisi de tavandan sarkan çocuğu izliyorlardı. Baktılar ama gördükleri sadece bir hayalin buzdan haliydi.
🍁🍁🍁
Ben Sonbahardım,
O ise Kış.
Kışın en soğuk, en karanlık hâli.
Kara Kış.
" Gözleri buzdu,
Elleri kardı,
Dudakları bir çığ,
Kalbi ise donmuş cesetlerin sahibiydi. "
# Kışın ortasına düşen Sonbahar'a. ..
Dudaklarıma bir buse kondururken "seni seviyorum,ama biraz acı cekmen gerekiyor"
Ben iki yıldır acı çekiyorum,bu ne ki? Boxerini çıkarırken onu izliyordum. Bir yere gelince utanman da kalmıyordu bu adamın yanında. Alışık olduğum şeylerdi. Bir adamın sevmediğin halde her zerresini biliyorsanız buna bir bok denmezdi!
Kalın ve damarlı penisini çıkarıp birkaç defa okşadı. Bunu yaparken gözlerimin içine bakıyordu.
"Hazır mısın?"
Hazır mıyım? Ben çocuk doğurmaya hazır değilim. Ben anne olmaya hazır değilim. Lanet olası hapı yanıma almamıştım! Ayrıca aklıma nereden gelebilirdi ki dağ başında kocamla sevişeceğimiz?
Erkekliğini girişime yerleştirirken birden içime itti. "Ahh!" Tırnaklarımı kollarına geçirdim. İçimde hareket etmeye başladı. Bacaklarımı beline doladım, topuklarım kalçalarına değiyordu. Omuzlarına sıkıca tutundum. Terden ıslanmış Saçlarımı gözümün önüne düşerken tek eliyle geriye attı.
"Kartal!"
"Sikeyim! Seni o kadar özlemişim ki!"
"Ahh! Yavaşla!"
"Hayır bebeğim,bu gece sadece benim istediğim olacak"
Omuzlarına tırnaklarımı geçirirken odadaki tek ses tenin,tene çarpma sesleri,ve kısılan sesimden çıkan inlemelerimdi. Sonuna kadar soktuğu aletiyle hayalarının kadınlığıma çarptığını hissedebiliyordum.