KALP SAVAŞI
  • Reads 115,540
  • Votes 4,601
  • Parts 75
  • Reads 115,540
  • Votes 4,601
  • Parts 75
Ongoing, First published Dec 19, 2018
Karanlığa hüküm süren, aşka inanmayan , kalbi buz tutmuş bir adam. Korkusuz, mert, gözü kara... 
Savaş Karahan...

****
Yorgun, yalnızlığına sığınmış, yüreği yaralı, herkese merhem olupta kendine çaresi olmayan, yıkık dökük, virane bir kadın... 
Nefes Saygıner...

****
Aşk ikisine de çok uzak, nefret ise ikisinin ortak olan tek duygusu...

Nefes Saygıner ve Savaş Karahan...


Ezeli iki düşmanın  bir anda yolları çakışırsa neler olur?

Bu nefret savaşında kim kazanacak?

Aşk birbirine nefretle bakan gözlerdeki bakışları değiştirebilir mi?

Peki ya nefret o aşkın önünde diz çökecek mi?

****Kesit****

Sağ elinin işaret parmağını karşısındaki küstah, kendini beğenmiş, ukala adamın kalbine hırsla dayadı ve: 


"Sen, birgün çok pişman olacaksın ve ayaklarıma kapanıp benden af dileyeceksin. İşte o gün, ben seni affetmeyeceğim Savaş Karahan!"
 diye haykırdı adeta genç kadın.
 

Savaş 'ın ise zaten gergin olan sinirleri  daha çok gerildi.



"Sen, benim ayaklarıma kapanacaksın, af dileyeceksin  benden. O gün, geldiğinde sana bu laflarını zevkle hatırlatacağım Nefes Saygıner!" diye kükredi.

****
 Aşka direnen iki gencin hikayesini okuyacaksınız bu satırlarda...

 Bu isimde yazılmış ilk hikaye.

Kitap bittikten sonra düzenlemeye alınacaktır.


20.12.2018 


Kitabımın tüm hakları saklıdır ve bana aittir.
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add KALP SAVAŞI to your library and receive updates
or
#4sözler
Content Guidelines
You may also like
AİDİYET - ADEN & DEVRİM by RuyamG
37 parts Complete
''Yıllardır beni görmeni bekliyorum.'' Bir eli çıplak sırtımdayken diğer eli bacağımı okşuyordu. Sıcak nefesi dudaklarıma vururken ifadesiz kalmak benim için çok zordu. İçimden yükselen duygularla ona teslim olmak istiyordum. ''Her zaman bir adım arkandaydım. Sadece bir kere... kafanı çevirseydin beni görürdün, Aden.'' Sesindeki muhtaçlık ona hiç yakışmıyordu. Herkes onun gücünden ve ne kadar yenilmez olduğundan bahsederken onun tek istediği bendim. Hem de yıllardır... Hislerini bilmediğimi ve onu görmediğimi düşünüyordu. Ne kadar yanıldığını ah bir bilse! ''Kokunu özledim.'' Kafası boynuma sokulurken bedenim istemsiz olarak titredi. Ben... daha önce bu hislerle hiç kuşatılmamıştım. Bedenim benden bağımsız hareket ediyordu. ''Devrim...'' Anında işaret parmağıyla dudaklarımın üzerini örttü. ''Şhhh,'' ''Bugün benim sıram, Aden Özkan.'' Hem aklımı başımdan alıyor hem de konuşmama izin vermiyordu. ''Seni her gördüğümde yapmak istediğim ilk şey buydu.'' Sırtımdaki elini sıkılaştırırken bacağımdaki elini daireler çizerek belime çıkardı. ''Seni böyle kollarımın arasında sarmak istiyordum.'' Fısıldayarak, ''Sonsuza kadar.'' dedi. ''Devrim, ben...'' ''Bir kez daha sözümü kesersen Aden, seni susturma yöntemim dudaklarım olacak.'' Ne!? Şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Kollarının sıcaklığıyla mayışan bedenim gerginleşti. ''Buna daha fazla dayanamıyorum. Sensizlik... beni mahvediyor.'' Sözleriyle darmadağın olmuş bir haldeydim. Onun olmak istiyordum. Bunu yapamazdım çünkü bizim ailelerimiz düşmandı! Devrim ne düşündüğümü anlamış olacak ki, ''Siktiğimin düşmanlığı umurumda bile değil, Aden.'' dedi. Oturduğum masaya heybetli bedeniyle yaklaştı. ''Ben Devrim Soypak, seni kendime alacağım.'' ''Öyle ya da böyle!'' ''Hazırlan Aden, çok yakında gelinim olacaksın.''
İNFAZ hapishanesi  by LorcanTB
46 parts Ongoing
İnfaz hapishanesi. Dünyaca meşhur, insanların kısaca dilinde ölüm hapishanesi. Bu hapishaneye giren hiç kimse yaşayarak çıkmamıştı çünkü burası ölümün gerçekleştiği insanların, daha doğrusu suçluların infaz olunduğu hapishaneydi. Lavinia ise tesadüfen sadece kaza nedeni ile olan bir cinayet suçundan, bu hapishaneye yani bu korkunç ölüm hapishanesine düşmüştü. Yaraladığı gencin ailesi zengin ve güçlü olduğu için onun infaz edilmesini istediklerinde kolayca onu bu hapishaneye yollamışlardı. Şimdi ise Lavinia'nın kalan son yıllarını burada ölümü bekleyerek geçirmesi gerekiyordu. Ancak işler beklenmediği anda değişir... Lavinia'dan.. Testi yapıp beklemeye başladım. Bir kaç dakika sonra korkarak teste baktım. "Siktir". Dilimden çıkan küfüre engel olamadım. Çünkü... "Ay ne oldu giriyorum bak" kapı dan diye açılınca yerimden sıçradım. Cavidan'dı. Elim titreyerek testi ona çevirdim. Çift çizgi... Ben hamileydim... Deli gibi atan kalbim, korku, endişe bir sürü duyguyu aynı anda yaşıyordum şu an... Ben ne yapacaktım şimdi.... .................................................................................. Peki ya Lavinia'nın hayatına İnfaz hapishanesinde her kesin korkulu rüyası olan bir adam girerse? Ve bir anda tüm hayatı o, korkunç adamla birlikte değişirse... ************************************ Tehlikeli aynı zamanda heyecan verici bir aşk hikayesine hoş geldiniz.💖 Nefesinizi kesecek bir hikaye. Başlangıç tarihi ~04.04.2024~ On sekiz yaş ve üzeri için bir hikaye. #aşk #heyecan #18+ #korku #bebek #koruyucu
You may also like
Slide 1 of 10
Lafügüzaf  cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
EKSTREM cover
AİDİYET - ADEN & DEVRİM cover
İNFAZ hapishanesi  cover
Zeytin Dalı cover
BERDEL (+18) cover
Takıntı cover
GÜN TABAĞI | TEXTİNG cover
İzler Silinmez cover

Lafügüzaf

18 parts Ongoing

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellattı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.