Karanlığa hüküm süren, aşka inanmayan , kalbi buz tutmuş bir adam. Korkusuz, mert, gözü kara...
Savaş Karahan...
****
Yorgun, yalnızlığına sığınmış, yüreği yaralı, herkese merhem olupta kendine çaresi olmayan, yıkık dökük, virane bir kadın...
Nefes Saygıner...
****
Aşk ikisine de çok uzak, nefret ise ikisinin ortak olan tek duygusu...
Nefes Saygıner ve Savaş Karahan...
Ezeli iki düşmanın bir anda yolları çakışırsa neler olur?
Bu nefret savaşında kim kazanacak?
Aşk birbirine nefretle bakan gözlerdeki bakışları değiştirebilir mi?
Peki ya nefret o aşkın önünde diz çökecek mi?
****Kesit****
Sağ elinin işaret parmağını karşısındaki küstah, kendini beğenmiş, ukala adamın kalbine hırsla dayadı ve:
"Sen, birgün çok pişman olacaksın ve ayaklarıma kapanıp benden af dileyeceksin. İşte o gün, ben seni affetmeyeceğim Savaş Karahan!"
diye haykırdı adeta genç kadın.
Savaş 'ın ise zaten gergin olan sinirleri daha çok gerildi.
"Sen, benim ayaklarıma kapanacaksın, af dileyeceksin benden. O gün, geldiğinde sana bu laflarını zevkle hatırlatacağım Nefes Saygıner!" diye kükredi.
****
Aşka direnen iki gencin hikayesini okuyacaksınız bu satırlarda...
Bu isimde yazılmış ilk hikaye.
Kitap bittikten sonra düzenlemeye alınacaktır.
20.12.2018
Kitabımın tüm hakları saklıdır ve bana aittir.
❝Yüzünü çok sevdim, ödünç alabilir miyim?❞ dedim birden gözlerimi gözlerine dikip. Nasıl olsa bir daha karşılaşmamız pek mümkün değildi, hem bu fırsatı kaçıramazdım hem de bu cesareti bir daha bulamazdım. Ağzımdan çıkan kelimelerin anlamsızlığıyla gözlerini kırpıştırdı.
❝Anlayamadım?❞
❝Yüzün tam hayalimdeki gibi, bir günlüğüne modelim olur musun?❞
Uyarı: Küfür ve argo kelimeler içermektedir.
Bu kurgu tamamen hayal ürünüdür, gerçeklikle hiçbir bağlantısı yoktur.
Slow burn bir hikayedir.
Üniversite #1 / 16.11.2024