Aylar öncesinde Shawn'ın bana bakacağını söyleselerdi onlara benimle dalga geçtiklerini söylerdim bu imkansız gibi bir şey olurdu ama tam da şu an her bir dokunuşumla nefesini tutan Shawn'ın yanında oturmuş sessizliğin huzurunun içimize işlemesine izin veriyorduk. En azından onun için öyle olmalıydı. Çünkü kendi adıma aramızdaki sessizlik öylesine heyecan vericiydi ki kalbim yavaş yavaş atmasına rağmen öylesine güçlü şekilde çarpıyordu ki göğüs kafesimde oluşan baskının yükselerek boğazıma kadar geldiğini hissediyordum. Her bir yutkunuşum bu yükten kurtulma amaçlıydı ama Shawn sadece hareketsiz duruyordu. Aniden parmağımı durdurdum ve göz ucuyla Shawn'ın göğsüne baktım. Sadece bir saniye sonra tuttuğu nefesi bırakıp yerine kocaman bir nefes alırken öylesine rahatlamış gözüküyordu ki daha iyi görebilmek için başımı kaldırıp ona baktığımda Shawn sertçe yutkundu. Adem elmasının hareket edişini izlerken aklımdan ona ne kadar yakın olduğumu geçirmek yerine bu hareketinin ne kadar etkileyici olduğunu düşündüğüm için yanağım sürtünerek dudaklarından geçti. Daha neler olduğunu anlayamadan benim dudaklarım da Shawn'ın çenesine sürtündüğünde Shawn içindeki bütün nefesi dudaklarımın üzerine bıraktı ve gözlerini kapatıp başını başımın üzerine bıraktı. Bir şeyler mırıldanmaya başladığında kısık sesini sadece yakınında olduğum için duyabildiğimde anlamsız cümlelerini dikkatle dinlemek istedim ama duyabildiğim tek şey, bu ateş tutuştu, oldu.
67 parts