"Kanlı diş mi? Kulağa hiç sen gibi gelmiyor doğrusu."dedi Marlene.
"Bu yüzden takma adı ya McKinnon."dedi Sirius.
Kaşlarını çattı, "Vampirmişsin izlenimi veriyor ama cidden." dedi Lily. "O zamanlar çok vampir mi öldürttün acaba?"
Başını kaldırdı Remus, "Ya da onlardan biri miydin cidden?"
Ellen geçmiş hayatlarının tarih kitapları ya da efsaneler içinde geçtiğini öğrendiğinde ve ona bahşedilmiş güçlerin nedenlerini aramaya başlamıştı. Eh, Hogwarts'ın kütüphanesi de bunun için sağlam bir kaynaktı.
Annesinin ani ölümünden sonra üstümine çöken geçmişin yükü ve geleceğin tekerrürüne mahkum bir şekilde arkadaş dedikleriyle hayatını sürdürüyordu.
"Gören de bol ihanetli bir hayatın var sanacak, Ells." dedi James. "Ağzındaki gümüş kaşıktan, bronza geçiş yaptın sadece."
"Kes, sesini James."dedi diğer James, "'Arkadaş dedikleri' listesinin başını sen çekiyorsun."
"Hiç de bi kere!"dedi James somurtarak. "Değil mi Ells?"
İki James de kendi tarafını tutmasını ister bakışlar atınca Ellen gülmesi tutamamaya başladı.
"Fadime'yi Furtuna'nın kalbine yerleştireceğiz."
Furtuna köyünün kalbinden arazi alan Koçariler, kime ait olduğunu göstermek için Fadime Koçari'yi, onu koruyacak adamlarla birlikte oraya yerleştirir.
"Seninle düşmanluk etmek benim için onurdur Fadime Koçari."
İntikam yolunda atılmış her adım geçmişlerinden bir parçayı Fadime'nin önüne atıyordu. Belirsiz olan bu yolun sonu nasıl oluyor da İso'nun kalbine çıkıyordu?
"İkimizin adı aynı cümlede yan yana geçiyorsa biz bir suç işliyoruz demektir."
"Çokça günah işledin.
Favori suçun neden benim?"