Hesna (ZOR AŞKLAR SERİSİ - 2)(TAMAMLANDI)
  • Leituras 5,903,350
  • Votos 194,774
  • Capítulos 45
  • Leituras 5,903,350
  • Votos 194,774
  • Capítulos 45
Concluído, Primeira publicação em jan 02, 2019
O, hayallerinden acımazsızsa koparıp alınmış bir kızdı. Hayatına dair kurduğu güzel hayalleri varken, elbette bir berdele kurban gideceğini bilmiyordu.
Omuzlarındaki en ağır yük dersleri iken, üzerine giydirilmiş olan gelinliğe öyle yabancıydı ki..
Üniversite hayalini kurarken, yüreği kinden, nefretten taşlaşmış olan bir adamın karısı olacağını nereden bilebilirdi?
Henüz içinde büyütemediği masum, küçük bir kız çocuğu varken, o adamın nasıl karısı olacaktı?


Yüreği buz kaplamış bu adama nasıl dokunacaktı Hesna?


Önünde iki yol vardı Hesna'nın.


Ya berdele boyun eğdiği gibi Cihan ağanın taş kalbine de boyun eğecekti.
Ya da..
O kalbe öyle bir dokunacaktı ki, Cihan'ın hiç gün yüzüne çıkmamış duygularını açığa çıkaracak ve gönlünde taht kuracaktı.


Ya ömrünü bu adama heba edecek ya da bir ömür gönlüne yerleşecekti..


Hesna bu kadar güçlü müydü peki?





Ferfecir isimli hikayemin ikinci kitabıdır. 
İlk kitaptan bağımsız okunmaması tercih olunur.


Başlangıç Tarihi : 15.06.2019
Bitiş Tarihi : 15.06.2020



Kapak Tasarım: miihribanbb
Todos os Direitos Reservados
Índice
Inscreva-se para adicionar Hesna (ZOR AŞKLAR SERİSİ - 2)(TAMAMLANDI) à sua biblioteca e receber atualizações
or
#154aşk
Diretrizes de Conteúdo
Talvez você também goste
Çift Kişilik [Tamamlandı], de mearadri
36 capítulos Concluído
[1. Kitap Tamamlandı] Ben, Sina Dağhan Sağyaşar. Bu size uzun geldiyse bana kısaca Sina diyebilirsiniz. Ancak "Siğna" şeklinde uzatarak okumazsanız gerçekten sevinirim. Bu konuda biraz takıntılıyım. Sina, Arap Yarımadasının Mısır ile birleştiği yerde bir üçgen oluşturan yarımadanın adı. Bu yarımadada bulunan, Hz. Musa'ya, Tanrı sözlerinin burada geldiğine inanılan dağ. Aslında ismimin anlamında beni kendine çeken detay, üçgen oluşturan bir yarımadadan gelmesi. Iki farklı kültürü bir üçgenin içine sığdıran Sina Yarımadası, birkaç farklı zihni de benim içimde birleştirmek için ismim olmuş. Isimlerimiz kaderimizi oluşturur derlerdi de inanmazdım. Aslında ne kadar da doğruymuş. Bunu son dönemde daha iyi anlıyorum. Bunca zamandır size 2020 yılından sesleniyordum. O dönemde hastalığımı net olarak bilmesemde Uraz'ın, yani eski kocamın, bu konu hakkında bir teorisi vardı. Bende çoklu kişilik bozukluğu olduğunu düşünüyordu, ki haklıydı. Terapistim de bunu onayladı. Işte bu yüzden de şimdiye kadar size anlattıklarımın ne kadarı doğru, ne kadarı yanlış bilmiyorum. Ama bundan sonra anlatacağım her şeyi, unutmamak için günü gününe not ediyorum. Aslında mayıs ayından önce yaşananları da anlatmak isterdim. Bizi boşanacak duruma getiren şeyin ne olduğunu, ilk çatlaklarımızı, birbirimize söylediğimiz dönüşü olmayan yalanların başlangıcını da bilin isterdim. Artık bu mümkün değil. Çünkü geçmişime dair hiçbir şey hatırlamıyorum. Kim olduğumu bile bilmiyorum. Tanıdığınız kişi, gerçekten ben olan ben miyim bilmiyorum. Ben, S... Ben... Ben Sin... Ben Sina...(?) Ben gerçekten ben miyim bilmiyorum. "Uraz Sağyaşar, sana aşık olan yanımı öldürmem gerek." [Olayların gerçek kurum, kuruluşlarla ilgisi yoktur.] [Kurgumda geçen hastalık belirtileri gerçek değildir. Karakterin sahip olduğu hastalık tamamen kurgu
GECENİN İZİ, de hisssizyazar
38 capítulos Em andamento
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
VUSLAT, de milenaromis
31 capítulos Em andamento
"Benimle bir anlaşma yapmanı istiyorum," kaşları söylediklerimle havaya kalkarken heyecanla titremeye başlayan ellerimi ısıtmak isteyerek birbirine sürttüm. Böyle bir cümleyi beklemediği şaşkın suretinde ki mimiklerinden belli oluyordu. "Ne anlaşmasıymış bu?" diye sordu, yüzünün aldığı ifade sesine yansımıştı. Derin bir nefesi boğazımın derinliklerinden, sıklaşmaya başlayan kalp atışlarımın yörüngesinde, ihtiyaçla sızlayan ciğerlerime gönderdim. Yapabilirdim, yapmak istiyordum! "Kendini bana aşık ettirmeni istiyorum!" Kaskatı kesilirken yukarıya kalkan kaşları büyük bir ahenkle aşağıya doğru indi. Ağzımdan çıkan bu cümle beynimle beraber bütün vücuduma etkisini göstermiş, infilak edilmeye hazır bir bombaymış gibi şiddetli ve yüklü hissediyordum. Yerimde mıhlandım, kara gözlerinin tesiri altında ki bedenimi zapt etmeye çalışırken, sık sık nemli havaya karışan nefes seslerimden başka bir şey duyulmuyordu, ta ki kuşkulu ses tınısını kulaklarımın en derininde hissedene kadar... "Karşılığında ne olacak?" o an mantığımın yitirilmiş kalıntıları silahlarını kuşanırken, zihnimin verdiği bu savaşın karşısında kimin olduğunu dahi anlamayacak kadar bulanıktım. Dilimle kurumuş dudaklarımı eziyet edici bir yavaşlıkla ıslattım, aklımdan geçen kelimeleri can yakıcı titrek nefesimle ona aktardım. "Sende bana aşık olacaksın!" * * * UYARI: KİTABIN BÜTÜN HAKLARI KENDİ ŞAHSIM ADINADIR. EN UFAK ÇALINTI SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA HER TÜRLÜ HUKUKİ YOLLARA BAŞVURULACAKTIR!
Talvez você também goste
Slide 1 of 10
AŞKIN UMUDU cover
İMDADIM cover
Fındık Tarlası cover
YOLCULUK İSTANBUL cover
Çift Kişilik [Tamamlandı] cover
Geceyarısı Mumları [Tamamlandı] cover
GECENİN İZİ cover
Siyah cover
Beni Sen İnandır (Tamamlandı) cover
VUSLAT cover

AŞKIN UMUDU

4 capítulos Em andamento

Bu kitap yarım kalan umutlara... Sevdalarını umut ile bekleyen bütün yaralı umutlara... "Mint yeşili." diye fısıldadı genç adam. Kaşlarımı çatıp "Anlamadım." Dedim. "Aşkın umudu mint yeşili gözler." İlk görüşte aşka inanırmısınız? Eğer ki inanmıyorsanız bu kitap bütün dengelerinizi değiştirecek. Kaos dolu olan bir adamın umudunu mint yeşili gözlerde bulması ile kaos dolu ortamlardan uzak duran kızın dengelerini bozulmasını görücez. Mint Yeşili gözlü kız Elina Yazgın... Kasvetin ve kaosun beden bulmuş hali Karel Batın... Umra: Gölge ve Karartı. Karel batını en iyi şekilde anlatan kelime. "Ben umbrayım. İnsanlar benim gölgemden bile korkar." Elesya: Ormandan gelen kız. "Sen bir Elesya'sın. Mint yeşili gözlerin, Orman ve turkuaz denizinin karışımından başka bir şey değil. Sen ormanda kaybolan, umudumu yeşerten Elesya'sın."