Karanlığa mahkum olunca, kanın kırmızılığına aşık olan bir Avcı'nın,
Bir gül uğruna parmağını kana bulamayan bir deniz kızının hikayesi...
✴
Denizci bekliyor, her yer öylesine sessiz.
Oltasına takılacak balığı çekip almak, evin yolunu tutmak istiyor.
Deniz pekte dalgalı; ürküyor yaşlı denizci, kafasını çeviriyor sağına.
Bir ses duyuyor, ne de berrak ne de güzel!
Oh, bu bir deniz kızı!
Uzunan ellerine ellerini veriyor denizci, pembe bir hayale kapılıp gidiyor.
Ah, ah, ah! Ne de yazık!
Verdiği el nasıl parçalandı?
Deniz nasıl oldu da,
Kızıl oldu bir anda?
✴
Kapak tasarıma bana aittir.
Başlama Tarihi : 05.01.2019
Bitiş Tarihi : Bilinmiyor..
Av oyunlarını bilir misiniz? Hani bir ormana hayvanları salarlar, en hızlı avcıyı bulabilmek için. Avcılar için bir zevk ve güç gösterisi olan bu oyun, hayvanlar için özgür olabilmek için bir umuttu. Şansları varsa avlanmazlardı, zaten şansızlarsa çoktan avlanmışlardır. İşte o ormanı Dünya, avları da biz evlenmemiş bakire kızlar olarak düşünün. Peki ya avcılar neydi? Onlar erkekler değildi, seri katiller hiç değildi. Onlar bu dünyadan değillerdi.
Asırlar önce atalarımız gökyüzünün tüm sırlarını açığa çıkarmak için savaşırlarken ve yeni bir dünya arayışına girerlerken bu dünyamızın sonu oldu. Keşfedilen her gezegende yeni bir hayat aradılar ve hep şu soruyu sordular; Başka canlılar var mı? Evet, vardı. Fakat biz onları bulmadık onlar bizi buldu.