Babamı kaybedeli 2 ay oldu. Yaz tatilim boyunca her günümü babamın mezarının başında ona kitap okuyup, şarkı söyleyip, ağlayarak geçirdim. Ve artık gitme vaktim gelmişti. Urla'ya veda ediyordum, çocukluğu geçirdiğim bu cennet yere, tiyatroya aşkımın başladığı bir sürü anılarından öptüğüm bu güzel yere veda ediyordum. Artık annemin yanına İstanbula gitmem gerekiyordu. Yeni okul, yeni insanlar, yeni bir hayat beni bekliyordu.
Üvey babam Altayın kendinde hayatıma karışma hakkının olduğunu sanması, annemin buna sesini çıkartmaması, hayata karşı nasılda dik başlı olduğum ve hayatımın tam anlamıyla odak noktası haline gelen Canerden bahsedeceğim. Her şey İstanbul' a gelmem ile başlıyor...