İki perdelik bir tiyatroyduk o gece. Trajedi konulu bir oyun sergiliyorduk.Sahnemiz ise ormanın yanında ki küçük bir kasaba meydanıydı... Metnimiz görünmez kağıtlara yazılmıştı. Herkesin elinde vardı bu kağıtlardan.Tüm roller dağıtılmıştı. Kiminin yüzlerce, kiminin bir sayfa ve kimininde sadece bir satır repliği vardı.Rolünü oynayan sessizce çekiliyordu sahneden. Kurbanlar, kahramanlar, kötüler, masumlar, hainler... Peki bana düşen rol ne idi ? İstila edilen bir kasabada halkını, ailesini ve sevdiklerini korumaya çalışan cesur ve iyi kalpli bir kızı oynamak ya da en azından ben öyle sanıyordum taki elimde ki sayfaları ters tuttuğumu farkedene kadar.