Yaşadığım olaylar sonucunda insanlar yüzünden hayata karşı tüm benliğimi, ruhumu kaybettim. Annemin zoru üzerine okula gitmek zorundayım. Ama şu ömrümde bir tek insan yüzü bile görmek istemiyorum. Okulda ki arkdaşlarım daha doğrusu insan görünen vahşi yaratıklar yüzünden hayatım umutsuz bir çöle dönüştü. Hayatımın kararmasında herkesin çok büyük rolü var, Dünyanın bile.. Asosyal olduğumu düşünüyorlar, evet asosyalim ama bunu sebebi insanlara tahammül edememem. İnsanlardan nefret ediyorum. Hepsi Bu Dünyanın hatta Hayvanların katili. Hayatım başıboş ve umutsuzca. Ayrıca Mazoşist'im. Ama bunu kimseye demiyorum. Zaten konuştuğum kimse yok, annem dışında... Anneme söylemedim bunu yani. Gerçi bu hayatı neden yaşıyorum onu bile bilmiyorum. Odamın her tarafında jilet ve bıçak var, kendimi kesiyorum. Ama bu hiç canımı yakmıyor, hatta zevk alıyorum. Herneyse, hayatıma dahil olmak ve bu hikayenin sonunu merak ediyorsan, oku ve aklında canlandır herşeyi. Ama senin aklında canlandırdığın kadar güzel değil bu hayat, Acılarla dolu...
'' Küçükken ölmemek için dua edenlerin, şimdi ölmek için dua etmeleri çok garip.. ''
Abisi'nin evlenmesiyle sonunda istediğini gercekleştirip kendi evine çıkan sibel başına gelecekleri bilseydi abisi'nin evlenmesine rağmen baba parası yemek için çalışmayı bırak ayrı ev bile tutmamasına sevinir miydi? ya "evim evim güzel evim" dediği evin ona yaşatacaklarını bilseydi ne olurdu? artık onun için yapacak birşey yoktu zamanı geriye alamazdı.Zaman onun için ne gösterecekti bilemezdi ama artık geri dönüşü yoktu. ..
Kötü kalpli bir kadın yüzünden lanetlenmişti o bedeni oyuncak bir bebekti ruhu ise yıllardır o evdeydi tek kurtuluşu lanetli bir aşktı ama kim onu sevebilirdi ki sevse onun için zorluklara katlanır mıydı? kimse katlanamazdı ona göre ya öyle değilse ya onun için bütün zorluklara katlanan biri varsa olabilir miydi?
bütün mutluluğumla evimi temizledikten sonra temizlik malzemelerini koymak için koridorun sağ taraftaki küçük odaya gidiyordum ki bir anda boynumdan tutulup duvara hızla yapıştırılmamla kalbim korkuyla çarpmaya başlamıştım karşımda bir ruh vardı elleri boğazıma sarılı gözleri öyle korkutucu bakıyordu ki boğazım sıkılmasa çoktan cığlığımı basmıştım ben ona korkuyla bakarken o bakışlarımı umursamadan konuşmaya başladı.
"o bebekten uzak dur" demişti ne bebeğinden bahsediyordu ben cevap vermek istesem bile elleri boğazımı öyle bir sıkıyordu ki sesim çıkmıyordu o ise bu durumu önemsemeden cümlesini tekrarlayıp ortadan kayboldu
"o bebekten uzak dur"