Story cover for Kırılma by varsendebirsey
Kırılma
  • WpView
    Reads 53,673
  • WpVote
    Votes 2,899
  • WpPart
    Parts 62
  • WpView
    Reads 53,673
  • WpVote
    Votes 2,899
  • WpPart
    Parts 62
Complete, First published Jan 14, 2019
Uyurken ifadesi ne kadar değişiyordu. Koyu kahve, uzaktan bakıldığında gözbebeklerinin seçilemediğinden siyah gibi görünen irisleyle zıt düşen bembeyaz göz aklarının belirginleştirdiği gözleri, adamın yüzünde en çok dikkat çeken yerdi şüphesiz. Göz kenarları neredeyse her zaman hafifçe kısılıp muzipçe bakmasa, geriye derin hatta belki yaralı keskin bakışlarıyla güçlenmiş bir ifadesi kalabilirdi. Bu ifadeyi akşam görmüştü. İlk kez bu ifadeyle hislerini açmıştı Asya'ya. Belki de dediği gibi mütemadiyen gülen gözleri; yüzüne hiçbir şeyi ciddiye alınacak kadar önemsemediğini düşündüren bir ifade katan, her kelimesinde inip kalkan kaşları; dişlerini gösterecek kadar güldüğünde ise, insana bir mucizeyle karşılaşmış gibi hissettiren, doyumsuz bir manzara sunan yüzü; hiç yara almamış, incinmemiş, geri çevrilmemiş hep sevilmiş gibi duran kusursuz güzelliği ustalıkla taşıdığı bir maskeden ibaretti. Şimdi kapalı gözlerinin yanında hafifçe belli olan çizgilere, dinginlikle inmiş kaşlarına, üst dudağının ve ona göre daha dolgun duran ve görünmez bir iple ortasından çekiştirilmiş gibi iki boğum halini almış alt dudağının kusursuz bir şekilde bir birine kapanmasına bakarken ifadesinin neredeyse şeffaflaştığını, adamın kabuğunun altında usul usul kanadığını gördü Asya.
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Kırılma to your library and receive updates
or
#54isyan
Content Guidelines
You may also like
Sevmek Bana Yasak by RumeysaGulhan
57 parts Complete
Ellerimi ve gözlerimi bağlamışlardı. Nerede olduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu. Hiçbir ses yoktu. Ülkeme gelir gelmez tam arabama binecektim ki bir el arkamdan boynuma sarılmıştı. Kendime geldiğimde gözlerim kapalı bir hâlde öylece oturduğumu anlamıştım. Neredeyse bir gündür aç ve susuzdum. Bana kim neden bunu yapmıştı bilmiyordum. Kim benden böylesine nefret ediyordu? Ben kimseyle düşman değildim. Kim neden beni kaçırıp aç bırakmak isterdi ki? Midemin yanmasına içimden bir küfür ettim. Belki de beni öldüreceklerdi... Korku bir gündür bedenimde geziniyordu. Hiç iyi değildim. Bir ses bile duyamamak beni delirtmek üzereydi. Ta ki duyduğum adım seslerine kadar... Güçsüz hissetsem de elimden geldiği kadar çırpınmaya çalıştım. "Kimsiniz?" Diye bağırdım. "Hey, cevap ver!" Ayak sesleri çok yakınımda durdu. Aniden gözlerime bağladıkları kumaşı sertçe çekti ve yere attı. Siyah ayakkabıları görüş alanıma girdi. Hızla başımı kaldırıp yüzüne baktım. Gözlerimi kıstım, ben bu adamı tanımıyordum ki... "Neden buradayım? Siz kimsiniz?" Korkuyla titriyordum... Esmer adam yüzüme doğru eğildi. "Ben Zorbey Akıncı!" Nefretle kulağıma fısıldamasıyla tüylerim ürperdi. "Cehennemine hoş geldin Bige Maral!" -- *Tüm hakları saklıdır! *Kitabımın, karakterlerimin ve kurgumun çalınması durumunda avukatımla yasal işlemleri başlatacağız.
Karanlığın Tutsağı +18 by lyrdaas
50 parts Ongoing
"Benden kaçabilirsin sanıyorsun, ama adımların nereye giderse gitsin, gölgen yine bana ait. Adını bile fısıldamadan yaşayamam; sen, kendini unutsan bile bende kalacaksın." Alpay Aras Demirkıran "Onun karanlığında boğulmakla, onsuz yaşayamamak arasında kaldım... ve galiba ikincisi daha korkutucu." Simay Altan Gazeteci olan Simay, kimsenin cesaret edip eline alamadığı dosya üzerinde çalışmaya başlar. Bu dosya, kimsenin dokunmaya cesaret edemediği mafya patronu Alpay Aras Demirkıran'ın dosyasıdır. Bunun hayatındaki en büyük haber olacağını sanıyordu. Oysa bu, hayatını geri dönüşsüz bir şekilde çalacak adamla tanışmasının başlangıcıydı. Sigara dumanı, yağmur kokusu ve tehlikenin çekici yüzü... Simay, her adımda daha çok karanlığa çekiliyordu. Ve bazen, en büyük hata; gerçeği ararken, onu koruyacak olanın aynı zamanda seni mahvedecek kişi olmasıydı. -Kesit- "Sana olan bu his," diye başladı, parmakları kucağındaki tenimi okşarken. "Bu, sadece bir aşk değil. Bu, benim varoluşumun tek nedeni. Sen, benim son sığınağım, ilk ve tek zaafımsın." Aras... Bu adam... O, bir mafyaydı. Kanlı elleri, karanlık sırları ve tüm dünyayı yönetme gücü vardı. Ama bana baktığında, o kehribar gözlerde gördüğüm şey... o, dünyanın en büyük zayıflığıydı. Ve o zayıflık, bendim. ​Bana "zaafım" demesi... Bu, bir milyon dolarlık mücevherden daha değerliydi. Onun laneti bendim... Eğer ben onun ilk ve tek zaafıysam, oda benim son ve tek sığınağımdı Ve biliyordum ki, bir gün o zaafı için dünyayı yakarsa, ben o alevlerin içinde gülümseyerek yanacaktım. Not:Bu kitapta bol bol smut içerik olacak yani +18 sahneler, argo kelime küfür vb. şeyler ön planda. Rahatsız olanlar okumasın lütfen.
Aşk'sa Herşeye Değer... (Hesna'm) by zamanSIZIM84
69 parts Ongoing
Muhtemel Aşk'ta yarım kalan aşkların hikâyesi... Önce Muhtemel Aşk hikayemi okursanız kafa karışıklığı yaşamazsınız. Baklavanın kalanı nerede? Bekir çok severmiş birkaç dilim koy bir tabağa hadi." dedi. Elimdeki işi bırakıp kilere geçtim tepsiyi alıp geri dönüyordum ki Yaren'in "Bende baklava istiyorum" deyip tepsiye asılması ile tepe taklak olan tatlı halıya saçıldı. Mutfak da ben, Yaren ve Fatma vardı ama kimse yokmuş gibi bir sessizlik oldu. Yaren teyzesinin yüz ifadesinden korkmuş olacak eteğime tutunup kendini saklamaya çalıştı. Fatma üzerime doğru iki adım attığında dibime kadar gelmişti. Kısık tutmaya çalıştığı sesiyle, "Bilerek yaptın değil mi? Rezil olayım diye yaptın?" diye dişlerinin arasından yılan gibi tısladı. "Ben birşey yapmadım, sen de gördün Yaren çekince tutamadım döküldü." dedim içime kaçmış sesimle. Öyle kötü bakıyordu ki Yaren olduğu yerde yok olmak ister gibi saklanıyordu. Onun aksine beni saklayan da saklayacak olan da yoktu. Öyle de oldu, ardına saklanacak kimsem olmayınca Fatma saçlarıma yapışıp beni hırpalamakta bir mahsur görmedi. Bir eli ile kolumu sıkarken diğeri ile saçlarımı çekiştiriryordu. Ettiği hakaretler de cabası, içeri eli boş olduğu için gidemedikçe siniri artıyor bana şiddet olarak geri dönüyordu. Elinde kalan tutam tutam saçlarımın acısı, eteğime sarılmış ağlayan çocuğun göz yaşlarına karışıyordu. Kapıdan Esma ablanın, "Fatma...!" diyerek uyaran sesi duyulunca da bırakmadı beni. "Yaren buraya gel annem deyip mutfağa girdiğinde kardeşinin kulağına ne dediyse saçımda ki ellerini ateşten kaçırır gibi çekti. Sertçe yutkunup arkasını döndüğünde, kapıda bizi izleyen Bekir ağayla göz göze geldi.
EMANET by aysegulkalayzengin
51 parts Complete
Bebeği lösemi olan Arslan ile kardeşinin beyninde tümör olan Ayşegül, çaresizlik dolu bir dönemde kaderin ağlarını örmesiyle karşılaşır. Onların çaresizlikten başlayan zoraki evlilikleri, acaba güçlü bir aşka yuva olabilecek miydi? "Sakin misin?" diye sorduğunda, iyice yaklaştı. "Sakinim." Onun sözlerinden cesaret alarak, dudaklarıyla dudaklarına dokundu ama ansızın yüzüne yediği tokatla, şaşkına döndü. Ayşegül'ün tedirgin bakan ela gözleri, kırpışan kirpiklerinin altında fazlasıyla masum duruyordu. "Özür dilerim." "Önemli değil... Şimdi ben seni tekrar öpeceğim ve sen bana tokat atmayacaksın." "Sen öpeceksin, ben tokat atmayacağım." "Aynen öyle..." "Tamam." "Öpüyorum." "Öp..." "Tokat yok?" "Tokat yok." Arslan, dudaklarını hafifçe onun dudaklarına değdirdiğinde, Ayşegül istemsizce geri çekildi. Onun gerilemesiyle, Arslan ona doğru yaklaştı. "Kaçarsan olmaz." "Kaçmamam lazım, evet!" "Ayşegül, sakin kal..." "Sakinim. Gayet sakinim!" Karısının titreyen ellerini tuttu ve dudaklarına götürüp öptü. Onu yatıştıracak başka bir çare bulamamıştı. Onun derin bir şekilde nefes almasıyla, rahatlamaya çalıştığını gördü ve tekrar denedi. Dudaklarını onun dudaklarına yakınlaştırdı ve ansızın Ayşegül'ün onu öpmesiyle şaşkınlığa uğradı. Geri çekilen Ayşegül, telaşla söylendi. "Çok pardon! Sen öpecektin, ben tokat atmayacaktım! Ben yanlışlıkla öptüm!" Arslan, kıza şaşkınca baktı. Bu kız gerçek miydi? "Biz öpüşmeye bu kadar zaman harcadıysak, gerisi..." diyen Arslan, geri çekilip önüne döndü. Ne yapsaydılar acaba? Sakin yaklaşınca, becerememişlerdi. Bir anda mı olsaydı? Bir de onu denemek isteyerek tekrar karısına döndü ve ansızın dudaklarına yapıştı. Uzun öpücüğü, nefes almak adına sonlandığında, tekrar yanağına yediği tokatla şaşkınlığa uğradı. "Ayşegül, tokat yok demi
You may also like
Slide 1 of 10
Sevmek Bana Yasak cover
MALKOÇOĞLU cover
Korumam (+18)  cover
Karanlığın Tutsağı +18 cover
SEVECEKSİN  (Köy serisi I ) Tamamlandı cover
Aşk'sa Herşeye Değer... (Hesna'm) cover
EMANET cover
SÜREYYA cover
LİLYUM - TAMAMLANDI - cover
AZE/ BERDEL  cover

Sevmek Bana Yasak

57 parts Complete

Ellerimi ve gözlerimi bağlamışlardı. Nerede olduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu. Hiçbir ses yoktu. Ülkeme gelir gelmez tam arabama binecektim ki bir el arkamdan boynuma sarılmıştı. Kendime geldiğimde gözlerim kapalı bir hâlde öylece oturduğumu anlamıştım. Neredeyse bir gündür aç ve susuzdum. Bana kim neden bunu yapmıştı bilmiyordum. Kim benden böylesine nefret ediyordu? Ben kimseyle düşman değildim. Kim neden beni kaçırıp aç bırakmak isterdi ki? Midemin yanmasına içimden bir küfür ettim. Belki de beni öldüreceklerdi... Korku bir gündür bedenimde geziniyordu. Hiç iyi değildim. Bir ses bile duyamamak beni delirtmek üzereydi. Ta ki duyduğum adım seslerine kadar... Güçsüz hissetsem de elimden geldiği kadar çırpınmaya çalıştım. "Kimsiniz?" Diye bağırdım. "Hey, cevap ver!" Ayak sesleri çok yakınımda durdu. Aniden gözlerime bağladıkları kumaşı sertçe çekti ve yere attı. Siyah ayakkabıları görüş alanıma girdi. Hızla başımı kaldırıp yüzüne baktım. Gözlerimi kıstım, ben bu adamı tanımıyordum ki... "Neden buradayım? Siz kimsiniz?" Korkuyla titriyordum... Esmer adam yüzüme doğru eğildi. "Ben Zorbey Akıncı!" Nefretle kulağıma fısıldamasıyla tüylerim ürperdi. "Cehennemine hoş geldin Bige Maral!" -- *Tüm hakları saklıdır! *Kitabımın, karakterlerimin ve kurgumun çalınması durumunda avukatımla yasal işlemleri başlatacağız.