BEN BİR ...
  • Reads 426,112
  • Votes 10,058
  • Parts 48
  • Reads 426,112
  • Votes 10,058
  • Parts 48
Complete, First published Jun 08, 2014
Mature
O siyahtı,
  Ben beyaz.
  
  O her zaman kazanırdı,
  Ben hep savaşırdım.
  
  "Sana ben bir şey yapmayacağım, kurutuluş olarak gördüğün bu kapının cehennem olduğunu sen yaşayarak anlayacaksın"
  
  -Eğer onu görmeden yaşayamasaydın, ona bağımlı olmuş olurdun.
  -Aklıma yettiği sürece, kalbime meydan okuyacağım.
  -Senin aşkın benim uyuşturucum.
All Rights Reserved
Sign up to add BEN BİR ... to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
SİTEM by Naime_Donderici
53 parts Complete
Bir kadın, Hayatı zor yoldan tecrübe eden, zor bir karar vermeye itilen, dimdik ayakta kalan... Bir adam, Sevmeyi bilmeyen, henüz yeterince büyümeyen... Bir yabancı, Kadının her anında yardımcı... Ve bir çocuk, Geleceği masumiyetle yıkanmış, geçmişi karanlıklarla sarılı... Zeynep'in zor bir hayatı vardı. Alaz hayatına girdiğinde işleri onun için daha da zorlaştıracaktı. Çam ağaçlarının efsunlu kokuları arasında geçen bir yazın ardında birbirine mahkûm olan iki yaralı ruh kalacaktı. Bir karar bir oğlu babasından ayıracak, bir kadına sıfırdan başlama imkânı sunacaktı. Tekrar karşılaştıklarında iki ayrı hayat bir araya gelebilecek miydi? Yoksa her şey için çok mu geçti? "Gitme Zeynep..." Buruk bir tebessüm yerleşen yüzünü Alaz'a çevirdi. Ateş'in birebir kopyası gözlere bakmak onun için çok zordu. Oğluna her baktığında yüreğinde kabaran sevgiye, bu adamın kendisine yaptıkları karışıyor; duygularını çamurlu bir su gibi bulanıklaştırıyordu. Ellerini Alaz'ın tutuşundan kurtardı. "Giden ben değilim, Alaz. Giden hep sendin. O yaz, ağaçların arasında sevgimi ve bebeğimi terk eden sendin. Düğün gecemizde başka kollara koşan yine sendin. Evliliğimiz boyunca her gece başka bedenlerde kendini kaybeden sendin. Ateş'i babasız bırakan da sendin. Ben gittiğimde bile aslında sen orada değildin. Gitme diyemezsin sen bana. Bana gelmek için hiçbir çaba sarf etmemişken, benden bir kere daha kendimi senin için feda etmemi bekleyemezsin!"
Asiye Hanım Mahallesi by silanhanim
62 parts Ongoing
#73 Genel kurgu (31.7.2016) #78 Genel kurgu (31.3.2018) #7 Hayat (20.01.2019) #64 Genel kurgu (29.01.2019) Dopdolu otobüste hem iyi tutunabileceği bir nokta ararken hem de elindeki kitapları zapt etmeye çalışıyordu, fakat o kadar çok ani frenlerle sallanıyordu ki otobüs daha fazla ne kadar dayanırdı bilinmez. Tam birileri inmiş biraz otobüsün içi rahatlamıştı ki yeni hareket etmeye başlayan araba tekrar aniden durunca dengesini kaybetmiş olan Zeynep yeri boylamamak için bulduğu ilk kolu tutuvermişti! Kolun sahibi ise otobüse Zeynep'ten önceki durakta binmiş olan Emre idi. Hatta otobüsün camından o geçen günkü kızı görünce üniversitede okuyor oluşuna şaşırmış ve Delal'in neden abla dediğini anlamıştı. *** Zeynep kolunu koparacak gibi tuttuğu kişinin Emre olduğunu gördüğünde sanki olabilirmiş gibi biraz daha utandı . Çünkü nedense hep böyle rezil olduğunu düşüneceği durumlarda kalır ve tek tesellisi nasıl olsa kimse beni tanımıyor olurdu. *** Asiye Hanım Mahallesi bu gençlerin ilk gençlik heyecanlarına, arkadaşlıklarına, aşklarına tüm görkemiyle tanıklık ediyordu... &&& "Önemli olan dostluktu." Aklımda şu an hiçbir kurgu yok, isim ise birden aklıma geliveren türden.. Peki birazcık eskiye gitsem akıllı telefonlardan, güzel arabalardan, zengin kötü çocuklardan uzaklaşsam Asiye Hanım Mahallesi sakinlerinin hayatlarını, deli dolu zamanlarını, masum aşklarını, meraklı teyzeleri, pos bıyıklı amcaları, gerçek delikanlıları ve mahallenin kızlarını okumak ister miydiniz? Bakalım neler yaşayacağız not: bu hikayede çirkin kızlar da var zengin olmayan erkelerde. sen de varsın ben de
You may also like
Slide 1 of 10
Deli Nefes'im cover
Eylül cover
AŞK-I MARDİN  cover
SİTEM cover
El Kızı  cover
BERCESTE cover
KARMAŞIK cover
ÇİVİLİ TOPUKLAR (Tamamlandı) cover
Mardin Masalı +18 cover
Asiye Hanım Mahallesi cover

Deli Nefes'im

45 parts Complete

"Ve siyahtan daha karanlık renkle tanıştım o an. Yenilmişlik rengi." Bir bebek doğar, ağlar. Karnı acıkır, ağlar. Altına yapar, ağlar. Annesini özler, babasını özler ağlar. Korkar, canı yanar, ağlar. Ben de çok ağladım. Bu gece ben de çok ağladım. Kimse gözyaşlarımı görmese de ben de çok ağladım. Ağzımdan çıkamayan kelimeler gözlerimden yaş olarak dökülüyordu. Konuşamıyordum, elimi kıpırdatamıyordum, oysa ağlıyordum. Bir şeye birilerine ihtiyacım vardı... Ağlarsam her şey düzelecekmişçesine ağlıyordum. Gözlerim kararırken duyduğum son cümleler Tahir'in yakarışlarıydı, özür dileyişleriydi, bağırışlarıydı... Oysa ben ondan özür dilemek istiyordum. Onun hayatına girdiğim için, ona lanetli bir şekilde baktığım için, onu güldürdüğüm için, kolları arasında boylu boyunca yattığım için, onun bana aldığı ve bana zorla giydirdiği gelinliğinin kanlar içinde kaldığı için ondan özür dilemek istiyordum. "Sen bunları hak etmedin Tahir!" demek istiyordum, dudaklarım aralanmadı. "Yalvarırım özür dileme!" demek istedim ağzım açılmadı. "Tahir, lütfen ağlama!" demek istedim, nefes alamadım. Nefes Kaleli nefes alamadı...