Belgelerle BÜYÜK TÜRK TARİHİ(1.Cilt)
  • LECTURAS 1,444
  • Votos 63
  • Partes 17
  • LECTURAS 1,444
  • Votos 63
  • Partes 17
Concluida, Has publicado ene 24, 2019
Her insan aslını neslini öğrenmek ister. Nereden gelip nereye gittiğimizinde açıklaması aynı zamanda.
Bu eserimde Biz Türkleri, kısıtlı olan değişik kaynakları belgeleri tarayarak araştırarak sadece gerçekleri yazmaya çalıştım. Çalışmamın ilk bölümünü CİLT haline getirip sizlere sunuyorum. İkinci çalışmamı 2. Çiltte ileride sizlere paylaşacağım. 
İlk Bölüm, İslamiyet öncesi Türk Tarihi kapsam olarak meydana geldi ve genel olarak kısıtlı kaynaklar kullanılarak belgeler taranarak oluşturuldu. İkinci Ciltte İsmiyetle birlikte Türkler'in tarih önünde şanlı yürüyüşüne görmeye ve göstermeye çalışacağım. Asırlardır hem İslam Dünyası'nın koruyuculuğunu ve hem de liderliğini yapmış bu kahraman millet üç büyük kıtaya bizzat hükmetmiş inşa ettiği ölümsüz eserlerle Dünya'ya sevgi huzur adaletle hükmettiği gibi sayısız Cami, medrese kervansaray sebil vb. bırakmıştır. Bugün Afrika'dan Balkanlara Endonezya'dan Kuzey Afrika'ya kadar eserler ile yad edilmektedir. Bizim ceddimiz hiçbir zaman sömüren olmadı. Her daim imar eden kalkındıran oldu.
Bu eserin özellikle LYS LGS KPSS'ye hazırlanan genç kardeşlerimin yanı sıra tarihe gönül vermiş tüm insanlarımıza yararlı aydınlatıcı olmasını temenni eder, ilgi ve alakanız için şimdiden teşekkür ederim. 
Hasan Fermi KALDIRIM
ALMANYA, Şubat-2019
Todos los derechos reservados
Regístrate para añadir Belgelerle BÜYÜK TÜRK TARİHİ(1.Cilt) a tu biblioteca y recibir actualizaciones
or
#638türk
Pautas de Contenido
Quizás también te guste
Geceyi Yaran Kadın •FSM | Yenileniyor  de -VESTA-
8 Partes Continúa
Buyur, Kayra. Mektubunu aldım. Beni görmeyi dilemişsin." Evet, evet diledim. Ama neden diledim? Bilmiyorum. Sefer için şans dilemeye geldim falan desem? E adam zaten kazanacak biliyorum. Neyse konuşurken düşünürüm. "Yüce Padişahım, huzurunuzda bulunma bahtiyarlığına erdim. Yarın sefere çıkacağınızı işittim, sizi uzun süre göremeyeceğimi biliyorum. Bu nedenle sizi son kez görmek istedim." Sarı Çiyan'dan bahsetmedim. Onun cezasını kendim veriyordum. Hem, bu kadar küçük bir olay için ispiyoncu olmak hoş olmaz. Mehmet, hafifçe gülümsedi ama gözleri hâlâ düşünceliydi. Dirseklerini kolçağa dayadı, parmaklarını birbirine kenetledi. "Son kez görmek mi?" diye sordu, başını yana eğerek. "Sefere çıkıyorum diye öyle mi diyorsun? Yoksa bir daha buraya çağırılmayacağını mı düşündün?" Ne demem gerektiğini bilemedim. Yalnızca gözlerinin içine bakarak gülümsedim. "Yüce Padişahım, ne haddime. Sadece sefere giden her asker gibi sizin de uğurlanmayı hak ettiğinizi düşündüm." Kaşlarını hafifçe çattı ama gözlerinde keskin bir ifade yoktu. Sanki düşünceleri başka bir yerdeydi. Sonra başını salladı, ellerini çözdü ve sırtını koltuğa yasladı. "Uğurlamak mı? Peki, nasıl uğurlayacaksın?" Bu bir sınav mıydı? Yanıtımı tartıyor muydu? Ses tonunda hafif bir alay sezdim ama asıl niyetini anlamak güçtü. "Size dualarım ve iyi dileklerimle, hünkârım." Gözleri kısıldı, dudaklarında belli belirsiz bir gülümseme vardı. "Dualarını esirgemeyeceğini bilirim, Kayra. Ama senin uğurlaman biraz daha... özel olabilirdi, değil mi? Sonuçta, benimle görüşmeyi talep etmeden de dua edebilirdin."
Quizás también te guste
Slide 1 of 10
Geceyi Yaran Kadın •FSM | Yenileniyor  cover
MAL-İ HÜLYA  cover
Cariye'nin İkinci Hayatı cover
Avengers:Özgürlük Savaşı  cover
𝟎𝟑.𝟎𝟎 𝐚.𝐦 ─ 𝘩𝘢𝘳𝘶𝘬𝘺𝘶 cover
Doktor  (+18) cover
J o h n n y  D e p p  cover
Ay Işığı Gölgeleri cover
Ayak fetiş foto cover
Zorba Straykids cover

Geceyi Yaran Kadın •FSM | Yenileniyor

8 Partes Continúa

Buyur, Kayra. Mektubunu aldım. Beni görmeyi dilemişsin." Evet, evet diledim. Ama neden diledim? Bilmiyorum. Sefer için şans dilemeye geldim falan desem? E adam zaten kazanacak biliyorum. Neyse konuşurken düşünürüm. "Yüce Padişahım, huzurunuzda bulunma bahtiyarlığına erdim. Yarın sefere çıkacağınızı işittim, sizi uzun süre göremeyeceğimi biliyorum. Bu nedenle sizi son kez görmek istedim." Sarı Çiyan'dan bahsetmedim. Onun cezasını kendim veriyordum. Hem, bu kadar küçük bir olay için ispiyoncu olmak hoş olmaz. Mehmet, hafifçe gülümsedi ama gözleri hâlâ düşünceliydi. Dirseklerini kolçağa dayadı, parmaklarını birbirine kenetledi. "Son kez görmek mi?" diye sordu, başını yana eğerek. "Sefere çıkıyorum diye öyle mi diyorsun? Yoksa bir daha buraya çağırılmayacağını mı düşündün?" Ne demem gerektiğini bilemedim. Yalnızca gözlerinin içine bakarak gülümsedim. "Yüce Padişahım, ne haddime. Sadece sefere giden her asker gibi sizin de uğurlanmayı hak ettiğinizi düşündüm." Kaşlarını hafifçe çattı ama gözlerinde keskin bir ifade yoktu. Sanki düşünceleri başka bir yerdeydi. Sonra başını salladı, ellerini çözdü ve sırtını koltuğa yasladı. "Uğurlamak mı? Peki, nasıl uğurlayacaksın?" Bu bir sınav mıydı? Yanıtımı tartıyor muydu? Ses tonunda hafif bir alay sezdim ama asıl niyetini anlamak güçtü. "Size dualarım ve iyi dileklerimle, hünkârım." Gözleri kısıldı, dudaklarında belli belirsiz bir gülümseme vardı. "Dualarını esirgemeyeceğini bilirim, Kayra. Ama senin uğurlaman biraz daha... özel olabilirdi, değil mi? Sonuçta, benimle görüşmeyi talep etmeden de dua edebilirdin."