Sönmüş bir cehennemin içinde son kez kanatlarını çırpan o kelebek, aslında bambaşka bir zamanın felaketi olmuştu. Elzem Karakum, gecenin dipsiz karanlığında avuçlarına dağılan sonsuzluğuna daha fazla tutunamadı. Küle döndü, zihnen öldü ve yürüdüğü tüm sokaklar bir anda alev aldı. İplerin üzerinden sessizce süzülerek ölü kuklalara dokundu hâr. Yerin yedi kat altına sızdı. Böylelikle birbirine çarpan sokak aralarında koca bir yıkıma sebep olmuştu, Uygar Orbay. Önce kaybolduğu şehirleri, ardından da cennet ve cehennemi dağıttı yeryüzüne. Körelmiş kurşun kalemlerle bir kez daha yazıldı o kanlı satırlar. Yanıp sönen ışığın altında kuvvetlice yumruğunu gömdüğü aynanın bir tarafı ayakucuna yığılırken, çatlamış kadranların arasından sızan ruhuyla teslim oldu dünyaya. Oysa Elzem geçmişleri tamamen birbirine bulandığında o kırık yansımadan izlemişti, diğer yarısını tamamlayan o katilin sönük yeşili irislerini... Bir silah patladı o gece. Tek bir bedende iki ruh da infaz edildi. Şafak dindi. Ay kendi kanında boğuldu. Birkaç kadeh kalktı gökyüzüne. Tanrı'nın ve Şeytan'ın son hileli oyununa... Gömüldü bedenler kırıkların içine. Daha derine. En geçmişe. Avuçlarındaki o kanın esas sahibine... O zaman fısıldadı Sibela'ya Karabatak, kurbanı olduğu gecenin son diri yasına: "Bu karanlık bize ait." *KİTABIN BAZI MÜZİKLERİ "TOO REMIX" TARAFINDAN YAPILMAKTADIR.* *KİTAPTAKİ SİYASÎ GÜÇLER VE OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR.* "KATABASİS" VE "AGARTA" TERİM VE ANLAM OLARAK KULLANILAN İLK KİTAPTIR! 1 NİSAN 2019. AKSİYON, GİZEM VE PSİKOLOJİ.
9 parts