"Çocuklar," dedi, yaşlı adam oturduğu sandalyede arkasına yaslanırken. "Çocuklar için bende gönüllüyüm bu projeye."
Bir uğultu sardı odayı, kafamı bacaklarımın arasına gizleyip uğultunun bitmesini bekledim. "Siz?" dedi, bir kadın sesi. Uğultu bitip, sessizlik sağlandığında kafamı kaldırdım. Herkesin bana baktığını görünce, "Ben?" dedim. "Ben mi?"
Elindeki kalemi hızlıca parmaklarının arasında döndüren kadın, kafasını salladı. Oturduğum sandalyede dikleşip, derin bir nefes aldım.
"Müsaade ederseniz, Turgut Uyar'ın çok sevdiğim bir şiirinden bir kısmı sizinle paylaşmak istiyorum."
Herkes, pürdikkat beni dinliyordu.
"Düşünüyorum da biz, büyüyerek çocukluk etmişiz." Gülümsedim.
"Ne güzel bir söz öyle değil mi arkadaşlar?" Herkese dikkatli bir şekilde baktığımda, bazılarının not aldığını, bazılarının ise şaşırarak beni izlediğini gördüm. "Çocukluğunu yaşayamayan her çocuk için," dedim, gözlerim ellerimdeki yara izlerine kayarken. "Bende bu projeye gönüllüyüm."
Bir alkış sesi koptu odada ve "9!" diye bağırdı kadın. "Tebrik ederim hanımefendi." Yüzünü mutluluk ve düşünce kapladı.
"10. gönüllümüz nerede?"
----------------------------------------------------------------------------------------
Bu hikaye 9. ve 10. gönüllüyle devam edecek. Gerçekler çok acıtacak belki ama aynı zamanda iyileştirecek. Ruhunuzu dinlendirin...
İyi okumalar!
Kardeşi Mert için gittiği bir barda seçtiği bir adamdan hamile kalmayı planlayan Duru'nun tek amacı doğacak olan bebeğinin kardeşine nefes olmasıdır.
Duru amacına ulaşır fakat bilmediği şey ise seçtiği adamın karanlık dünyasıdır.