Çok gergindim ve ellerim terliyordu. Ellerimi pantolonumun üstüne sildim ve soluma döndüm. Yere bakıyordu, sanki bir şeyler düşünüyordu. Bir an bir cesaret patladı ve sordum.
-Sence aşkın cinsiyetle bir alakası var mı?
Bu soruyu beklememiş olacak ki bir anda gözleri gözlerimi buldu. Yani ama şimdi öylede bakılmaz bizdede kalp var. Gözlerimin içine bakarken sanki bu soruyu neden sorduğumu anlamak istiyormuş gibi bir hali vardı. Ben tam onun kehribar reng gözlerinde kaybolurken birden sırıttı.
-Bu soruyu beden bana sorduğunu bilmiyodum, ama sanırım aşkın cinsiyetle bir alakası yok, çünkü aşk hem göreceli bir kavramdır hem hissiyatif. İnsan cinsiyete göre sevemez, seven kim olursa olsun sever. Aşk bir ihtiyaçtır çünkü. Sen nasıl su içmeden duramazsın, aşksız da yapamazsın. Yani aşk herkese göre aşktır. Ama malesef bazı insanlar bu durumu kavrayamıyor. Yani bu durumda şöyle oluyor love is love..
Ağazım açık, gözlerim pörtlek bir şekilde onu dinledim. Cidden ben bunu beklemiyordum. İfademi düzeltip doğruldum ve ciddileştim. Kafasını tekrar aşağıya indirirken çenesinden tuttum ve bana bakmasını sağladım. Şaşkınlıkla bana baktı. Tüm cesaretimi toplayıp konuştum.
-O zaman...seni seviyorum Yankı!
-Çakıl?
Sırf kuzeni için Mardin'in Acımasız ağasına kurban edilen Larin...
Annesi için berdeli kabul eden Baran ağa...
Kuma yoktur!
Bol bol +18 sahneleri olacaktır!
Bunları dikkate alarak okursanız çok
sevinirim canlarım:)
Kıskançlık bol bol vardır!