Bir iddia uğruna harcanan hayatımın mücadelesiydi benimki. Ege güneşine rağmen soğuk bir Ekim gecesinde yaşamıştım kıyameti. Ve aynı gecenin kurşuni renginde bir Devrim'e adım atmıştım. İlk acıyı yaşamış, ilk yangınım da kül olmaya yüz tutmuşken, kara inciler rengine zıt hayatıma ışık, ömrüme aydınlık olmuştu. "Bundan sonra seni bırakmayacak olan adamım" dedi. Tuttuğu ellerimi bırakmayıp "artık yeniden umut etme zamanı küçük kadın" dedi ve umuda inandırdı beni. Sıkıca tuttum elini ve daha çok asıldım hayata. Okyanuslarıma ateş düşüren katilime boyun eğmeden devam ettim. Ben Esra Yalçın; Aşkın kıyameti içinde AŞK-I KIYAMET yaşamayı göze almış kadın...