"Şu kız." dedi genç delikanlı onca kızın arasında güneş gibi parlayan güzeli gösterirken. Annesi gösterdiği tarafa baktı. "Hangisi oğlum? Mavi entarisi olan mı?" " Hayır ana. Nasıl ona yakıştırırsın beni?! Şu simsiyah saçları, kalem gibi kaşları olanı isterim. Kırmızı giymiş, bak." Düğün ahalisine farkettirmemeye çalışarak gözleriyle işaret etti istediği kızı. Görür görmez vurulmuştu. Kesinlikle evleneceği kız o olmalıydı. Annesi sanki oğlu çok uçarı birşey söylemiş gibi telaşlandı. "Aman oğlum hangi kızı dersen alayım, gidip isteyeyim sana, hatta kapılarında yatayım. Ama o kızı isteme. Sevdalandıysan vazgeç. Eğer hevesse unutuver." Delikanlı şok olmuştu. Bu nasıl bir kızdı ki annesi bu sözleri biricik oğluna sarf ediyordu. Oğluna layık görmüyor muydu bu kızı? "Neden ana?" dedi sitem edercesine. "Yakışmam mı o kızın yanına?!" "Olur mu hiç?" Oğluna iyice yaklaştı, kimsenin duymamasını ister gibi kulağına eğildi. "O kız Gülizar."All Rights Reserved