Sana varlıklı bir ailenin tek kızıdır. Üniversiteyi bitirmiş, sadece hayır işleriyle ilgilenen, kendi halindeki Sana'nın hayatı babasının ve halasının onun için uygun gördüğü Jungkook ile evlenmeye karar vermesiyle değişecektir.
"25 yaşındayım, bekarım, babama göre gerçek anlamda bir işim yok, babamı yalnız bırakma fikrini bir kenara bırakırsak, ayarlanmış, planlanmış bir evlilik aslında fena bir fikir sayılmazdı."
Çok klişe bir konu ama bu tarz hikayeleri okurken hep keşke daha gerçekçi olsaydı diye düşündüğümü farkettim, kadın karakterler kendini ezdirmesin, erkek karakerler çok kaba olmasın istiyordum. E bunu bulamıyorsam neden aklımdakini yazmayım?
On altı yaşındaki Reena zamanda donduruldu. Yıllar sonra gözlerini yeni bir dünyaya açtı. Ait olduğu medeniyet yok olmuş ve geriye yalnızca bir ülke kalmıştı; Ocria.
Reena, geçmişinin sır perdesi aralamaya çalıştıkça kendisini daha büyük bir çıkmazda buldu. Neden bu yeni ülkede kimse sorularını cevaplamaya yanaşmıyordu? Hükümet doğru mu söylüyordu?
Gerçekten Ocria'nın dışında hayat yok muydu, yoksa bu, onları içerde tutmak için uydurulan bir yalandan mı ibaretti?
Ocria'daki dengesizlikler kısa sürede Reena'nın gözüne çarpmaya başladı. Kendisi gibi sorgulayan insanları bulması zor olmayacaktı. Gençler başlarına geleceklerden habersizdi. Peki sonunda Ocria'dan çıkmanın bir yolunu bulabilecekler miydi?