Her masal mutlu biterdi, sadece küçükler için. Bu masalın sonunu küçüğüm böyle yazmak zorunda kalmıştı, herkese üstün , duygularına yenik bir adam yüzünden. En kaçınılmaz, en olmaz dediği şey bulmaz mıydı insanı? Bulmuştu.
Kendi hayatım için doğru sandığım, ellerimle, aklımla, gücümle çizdiğim yol beni onun ellerine bırakmıştı.
Gök, gürültüyle sokak sokak yer yüzünü aydınlatırken ben hayatıma doğduğunu sandığım güneşi aslında nasıl kararttığımı öğrenmiştim.
Ama bilseydim beyaza bürünmüş o kadının yaşamına kırmızı bir leke olacağımı, taş olur yine de sustururdum kalbimin ona olan atışlarını.
Çalıştığım hastaneye yaralı halde getirilen mafya lideri çocukluk aşkımdı. Önce beni tanımayacağını düşündüm.Ama birden yarasını diken elimi tuttu ve kapanmak üzere olan gözleriyle gözlerime baktı.
"Sen misin maviş? Ben seni ararken sen mi beni buldun?