"Duyduğuma göre kötü çocuklardan hoşlanırmışsın."
Teneffüste harıl harıl ödevini yapmaya çalışan çocuk tanıdık tınıyı duyunca kaşlarını çattı ve tam karşısına geçmiş, gözlerinin içine delici bakışlar atan Kim Jongin'in gözlerinin içine baktı. Dik dik.
Tüm okulun Kyungsoo ile göz göze gelmekten çekindiği düşünülürse bu gerçekten de şaşılacak bir şeydi.
Sonuçta Kim Jongin bu herkesin korktuğu, okulun çete lideri olan gangster tipli herifin tam karşısına geçmiş, konuşmadan önce izin almamıştı.
'Vay be Kim Jongin, seni tanımak güzeldi. Taşaklı herifmişsin' diye düşündü sınıftakiler.
"Evet de hayırdır?" Dedi Kyungsoo. Vücudunun her an ağız burun dalacakmış gibi gerilmesi gömleğinin altındaki meme uçlarını belirgin hale getirmişti.
Kim Jongin yutkundu ve bakmamaya çalıştı. Ne diyeceğini unutmaması lazımdı, provasını çok yapmıştı.
"Ben normalde dokuzda yatarım ama dün gece saat dokuzu iki geçerken yattım. Seni etkilemek için falan söylemiyorum ama tehlikeli yaşamayı severim."
Kim Jongin bunları kendince karizmatik olan gülüşüyle söyledi ve göz kırptı.
Tüm sınıf Kyungsoo bu çocuğun ipini çekecek diye düşünürken sınıfta minik bir kıkırtı duyuldu.
Doh Kyungsoo, okulun çete lideri olan gangster tipli herif, kıkırdadı ve bütün okulda iki hafta boyunca konuşulacak bir şok dalgası yarattı.
Herkes bu şok dalgasına kapıldı ama herkesten çok kapılan biri vardı. Kim Jongin bayılmıştı.