Meyra Akça, güzel kızdı ve o kızıl afet'ti. Kızıl saçları, mavi cam gibi parlak gözleri, fit vücudu ile seksi ve güzeldi. 25 yaşındaydı. Aşk diye bir kavram hayatında olmaz, asla sokmazdı hayatına. Aşk'a küsmüş bir kızdı o. Bütün erkeklerin hayallerini süslerdi ama asla yataklarına girmezdi. Anne ve babasını sevmezdi, pek araları da yoktu zaten. Motor ve araba tutkunuydu am en çok motor severdi. Sekiz tane motoru, 4 tanede arabası vardı. Arabasını pek kullanmazdı. Annesi ve babası parasının bir miktarını aldığı için kendi ayaklarının üstünde durup çalışıyordu. Ve bu durumdan asla şikayetçi değildi olmazdı. Taki yeni patronu karşısına çıkana kadar. Acaba aşk denilen kavramı sonunda hayatına sokacak mıydı? Yoksa aşk olmadan devam mı edecekti? Okuyup görelim.. Pars Çelen, yakışıklı bir adamdı. Kahverengi saçları, kahverengi gözleri ve fit vücudu ile seksi ve yakışıklıydı. Aşk diye bir kavramı hayatına asla sokmamıştı bu yaşına kadar. 28 yaşında bakımlı bir adamdı. Annesi ve babasıyla araları çok iyiydi. Sekiz tane arabası, 4 tanede motoru vardı. Motorlarını pek sevmezdi. En çok arabasını kullanırdı. Kendi şirketlerinde patrondu. Şimdi babası diğer şirketten çıkıp geri geldiği için o gitmişti yeni şirkete. Ve sekreteri çok seksiydi. Onu yatağına almadan bırakmayacaktı. Zaten kadınları yatağa atmak için yanında tutardı işi de bitince başından savardı. Peki ya aşk denilen kavram hayatına girerse ve yatağa atmaktan vazgeçerse? Yada hiç girmez ve yatağa atarsa? Gelin okuyup öğrenelim... {+18 olacaktır. İstemeyen okumasın lütfen. Sonunda kötü yorumlar almak istemiyorum...} [Tüm Hakları Midemde Saklıdır. Çalınma Gibi Bir Durumda Yasal İşlemler Başlatılacaktır...] Karakterler; Meyra Akça: Elizabeth Renard Pars Çelen: Nick Bateman Arkadaşları; Zeynep Dizdar: Bridget Satterle Yemliha Uçal: Jose