Güneş almayan bir dağda filizlenen kır çiçeği, sessizliğe mahkum edilmiş, ayağına görünmez prangalar takılmıştı. Çocukluğunu yaşayamamış mahallesinde ki çocuklarla çocuk olamamış, babası olduğu halde kimsesiz büyümüş bir kız çocuğu.
Karanlıkta kalmıştı Ayla, yıllarıdır sesini duyuramamıştı. Işığının yanmasını bekleyen Ayla'nın karanlığında bir mum misali yanan Yekta Mir...
O gece kader onlar için tekrar yazılmıştı, Yekta Ayla'nın sessizliğine ses, karanlığına güneş, ayağında ki prangaların anahtarı olmuştu. Yekta Ayla'nın çocukluğu olmuştu...
"Mir'im mum ışığım karanlığımı aydınlatan sevdiğim..."
🕯️
Kitap düzenlemede olup bölümler uzun aralıklarla atılacaktır.
11.15.21
©Bütün hakları saklıdır.All Rights Reserved