Yalnızlığın Şehri
  • Reads 2,941
  • Votes 345
  • Parts 81
  • Reads 2,941
  • Votes 345
  • Parts 81
Ongoing, First published Feb 14, 2019
İçimde bir kuyu var.. Kapkaranlık, nefes alamayacak kadar dar, sonu görünmeyen dipsiz bir kuyu. 
Bu kuyudan mutsuzluk taşıyor bazen. Her yer mutsuzluk altında kalıyor.
"Seni kaybettiğim gün, o kuyuya düştüm."
🖤🌊

🌪

"Perestiş" hikayemdeki baş kahramanların oğlu olan Uraz Egehan Karahan'ın hikayesi. Dilerseniz Perestiş'e de bakabilirsiniz.
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Yalnızlığın Şehri to your library and receive updates
or
#407şiir
Content Guidelines
You may also like
İSİMSİZ by AysegullKasal
6 parts Ongoing
Başımı çevirip ona baktım.Gözlerimiz çarpıştı, her şey yitti.Nasıl mı soyundu anılarımız birbirine? Patlamak üzere olan bir trenden sağ çıkmayı başaran iki kişiydik, sayısız yaralar aldık; Hatay'ın dar ve tarihi sokaklarında yan yana yürüyen o iki kişiydik; Suçluyu ararken, soluk soluğa kalan o iki kişiydik. Silahlar ardı ardına ateşlenirken, alevler yükselirken, Hatay sokaklarında delicesine koşan o iki kişiydik.Arabalar patladı. Dumanlar yükseldi.Al ateşlerin ortasına gömüldük.Sadece ikimizi bildik. Gerçeği yitirdik, yıkılışlara doğdu nice günlerimiz. Ama sonra, çok sonraydı kaderin güzelliği.Şirin bir arka bahçedeyiz.Sırtım geniş göğsüne yaslı, elleri belimden geçmiş ve karnımın üstünde. Dizlerimi örten gri şala gülümseyerek bakarken, bana doğru eğilen o kişiydi.Başımı arkaya çevirdiğim an, zaman donuyor, gürültüler susuyor. Bir an sonra, başka bir andayız.Cevap beklercesine bakarken, beni kendisine ansızın çekiyor.Öyle sıkı , sarılıyor ki,nutkum tutuluyor. İçine gömüldüğüm farklı anlar var sonra. Terk edilmiş bir trenin içinde yan yana otururken, kocaman gülümsememe neden olan o kişiydi.Yağmur usul usul yağıyor sonra. Dar ve tarihi bir sokağa bakan küçük bir balkonda, tutkuyla, aşkla öpüştüğüm o kişiydi. Balkondaki çiçek açmış, kucağındayım sonra.Elleri, krem saten elbisemin üzerinden belimi sıkıca sarmış, okşuyor.Gülümsüyorum kapalı gözler ardında.O, huzur sinmiş yüzüme öpücükler bırakan o kişiydi.Niceleri... Kolumun yarısına kadar sargıda olan elim havalanıp, ona doğru uzanıyor. Kelimelerimin ve anılarımın soyunduğu adama.Bu hikayenin sahibine.
KARANLIĞIN SEFİRİ by hezalllll
8 parts Ongoing
"Beni karanlığında boğma.Bana karanlığında umut ol. Çınar gibi içimde kök sal,uzun yıllar boyunca benimle ol." beni anlamasını bekledim belkide.Gözlerinin içine bakarken gözlerinde tek bir şey vardı, Karanlık. O karanlık, sanki bizim aramızdaki ince çizgiydi. Ne zaman ona yaklaşmaya çalışsam aramıza o çizgi giriyordu.Yani karanlığı... Gözlerini de tamamen karanlık kapladığında artık gözlerini okuyamaz olmuştum. "Sen benim karanlığımda kaybolursun,yaşayamazsın.Sandığın gibi birisi değilim." sözlerinin canımı acıtmaması gerekirdi ama acıtıyordu. "Benden değil karanlığımdan kork, elçi.Sen benim karanlığıma sefir olmak için geldin daha fazlası olamazsın!" burnumun ucundan ayaklarıma kadar acı hissettim. "Karanlığın sefiri olabileceğini mi sanıyorsun?" "Belki olurum." içimde oluşan umutu oluşturandı,o.Şimdi böylece ondanBen... Ben... Saklandığım yerden bir daha bulunmayan kızdım. Yıllar önce karanlıkta kaybolmuş ve uzun bir zaman bulunmayan o kızdım... Burnumu çekerek anılarımdan kaçmaya çalıştım ama benim kaçacak tek yerim karanlıktı ama o da beni evsiz bırakmıştı.Benim saklanacak bir yerim yoktu. Ben yıllar önce saklambaç oynarken saklanan ve saklandığı yerde kaybolmuştum... Sözleri kalbimi delip deşerken karanlık çöken gözleri umursamazlığı ile renkli gözlerimi renklerinden ayırarak geceye mahkûm etmişti... Şimdi ondan böylece ayrılamazdım.Ama biz... Hiç birleşmemiştik ki... 1743/2000
Portakal Kokulu Kız  !!! Kitap Oldu !!! by yazarrkasa
41 parts Complete
!!!Watty's 2016 - Gizli Cevherler Ödülü!!!! " Tiyatronu oynadın. Şimdi eserinden memnun bir şekilde odana gidebilirsin sanırım." Öfkeli haline inat gayet sakin ve kibardı adam. Az önceki sinir boşalmasının da bunda bir etkisi olabilirdi tabi. İçinden bir ses, " Al şu kızın sarı saçlarını dola eline duvara sürte sürte pekmezini çıkart olmayan beyninin!" diye kışkırtsa bile o sesin cazibesine kapılmamaya gayret etti. " Gidemem ki.." diye cevap verdi Defne. Korkusundan dizlerinin bağı çözülmüştü kızın. Adamın tok sesi hala böğründe yankılanıyordu sanki. " Niye gidemiyor muşsun? Bitmedi mi? Devamı mı var planının?" diye sordu Murat merak ve endişe ile. Başına daha ne tür çoraplar örecekti bu alık kız acaba? " Yatağa işedim sanırım. Yani işememiş de olabilirim. Pek emin olamıyorum şuan." Genç kız alkolün etkisindeki aptal yüz hali ile gülmekle ağlamak arası bir tablo sergiliyordu. Sarhoştu, korkmuştu ve şuan dünyada olanlardan da bihaberdi pek de yerinde olmayan algıları. Portakal kokusunu bastıracak kadar keskin bir koku yayılıyordu genç kızdan. Kafasının güzel olduğu her halinden belli oluyordu. " Hay Allah'ım ya çattık belaya!" diye söylenerek konuk odasının lavabosuna yöneldi adam. " Sen ne yapacaksın şimdi?" diye kafasını uzatarak şaşkınca sordu genç kız. Adamdan iyice ürkmüştü. " Abdest alacağım. Müsaaden var mı?" Murat sinirle çemkirince geri pusan genç kız " Ne namazı ki bu saatte?" diye mırıldandı söylenir gibi. " Yatağıma kadın girdi diye şükür namazı kılacağım! Tövbe Allah'ım aklıma mukayyet ol katil olmadan kurtulayım şu memleketten!" diye çıkıştı adam. " Tamam ya ne diye bağırıyorsun ki ben nerden bileyim öyle bir namaz olduğunu ama." Üste çıkmaya çalışarak sesini yükseltti genç kız, çoktan lavaboya girm
You may also like
Slide 1 of 10
İSİMSİZ cover
KÂBUS (TAMAMLANDI) cover
BAHAR (BERDEL&MAFYA)  cover
Tesettür Aşktır  cover
Sevgili Elisabeth cover
DÖRT ÇEYREK cover
KARANLIĞIN SEFİRİ cover
Bir Vampirden Hamileyim! (Tamamlandı) cover
Portakal Kokulu Kız  !!! Kitap Oldu !!! cover
Dağ Başında Aşk (Tamamlandı) cover

İSİMSİZ

6 parts Ongoing

Başımı çevirip ona baktım.Gözlerimiz çarpıştı, her şey yitti.Nasıl mı soyundu anılarımız birbirine? Patlamak üzere olan bir trenden sağ çıkmayı başaran iki kişiydik, sayısız yaralar aldık; Hatay'ın dar ve tarihi sokaklarında yan yana yürüyen o iki kişiydik; Suçluyu ararken, soluk soluğa kalan o iki kişiydik. Silahlar ardı ardına ateşlenirken, alevler yükselirken, Hatay sokaklarında delicesine koşan o iki kişiydik.Arabalar patladı. Dumanlar yükseldi.Al ateşlerin ortasına gömüldük.Sadece ikimizi bildik. Gerçeği yitirdik, yıkılışlara doğdu nice günlerimiz. Ama sonra, çok sonraydı kaderin güzelliği.Şirin bir arka bahçedeyiz.Sırtım geniş göğsüne yaslı, elleri belimden geçmiş ve karnımın üstünde. Dizlerimi örten gri şala gülümseyerek bakarken, bana doğru eğilen o kişiydi.Başımı arkaya çevirdiğim an, zaman donuyor, gürültüler susuyor. Bir an sonra, başka bir andayız.Cevap beklercesine bakarken, beni kendisine ansızın çekiyor.Öyle sıkı , sarılıyor ki,nutkum tutuluyor. İçine gömüldüğüm farklı anlar var sonra. Terk edilmiş bir trenin içinde yan yana otururken, kocaman gülümsememe neden olan o kişiydi.Yağmur usul usul yağıyor sonra. Dar ve tarihi bir sokağa bakan küçük bir balkonda, tutkuyla, aşkla öpüştüğüm o kişiydi. Balkondaki çiçek açmış, kucağındayım sonra.Elleri, krem saten elbisemin üzerinden belimi sıkıca sarmış, okşuyor.Gülümsüyorum kapalı gözler ardında.O, huzur sinmiş yüzüme öpücükler bırakan o kişiydi.Niceleri... Kolumun yarısına kadar sargıda olan elim havalanıp, ona doğru uzanıyor. Kelimelerimin ve anılarımın soyunduğu adama.Bu hikayenin sahibine.