Yok olmak neydi bedenen miydi? Varlığı olmamak mıydı? Kesinlikle ikiside değildi. Yok olmak sesini duyuramamaktı. Hani sen bağırırsın ama seni duymazlar adeta sana sağır olurlar, artık çığlık atmaktan yorulursun ama yine de fark etmezler. "Neden sessizsin?" derler 'Siz sağırsınız, beni sessizliğe mahkûm eden sizsiniz.' diyemezsin Yorulursun, öyle bir raddeye gelirsin ki tamam dersin. Artık bitsin bu oyun dersin ama oyun devam eder. Ne kadar daha olabilir dersin hep daha kötüsü olur. Hani beterin beteri vardır derler ya işte o. Sen hayaller kurarsın onlar o hayalleri bir güzel harcarlar seni en dibe sokarlar, tamam dersin umutlanırsın bu sefer ben kazanıcağım dersin yeniden ayağa kalkarsın. Ama ne var biliyor musun küçüğüm? Onlar seni dibe sokmaktan utanmazlar. Onlar umutları hayalleri katleden canavarlar. Bu sıradan bir yok oluş hikayesi değildi. Katledilen ruhların yok oluş hikayesi... Yok olmuş ruhların daha da yok oluşlarını göremeyecek kadar kırgınlıklarından katledilişleriydi. Aşkın esaretine kapılmış ölü papatyanın hikayesiydi. Renkleri solmuş gökkuşağının hikayesi. Uçamayacak kadar kanatları kırık kızının hikayesi. Sol yanında bize iyi bak... Susturduğumuz herbir kelimenin çığlıklarını kalemime dökmenin şerefine ölü papatyaların mezarlığına sende bir papatya bırakır mısın? Hadi birlikte tüm suskunluğumuzu gömelim ve yeniden doğalım. Elimden gelen en iyi şekilde sizlere onları anlatacağım iki bölüm sonra aşık olan çiftler ya da pembe masallar diyarındaki bir hayatı değil. Size güçlü kadın. Size sevgi dolu bir adamı anlatacağım. Arkadaşlığı ihaneti ve daha nice duyguyu yaşatacağım. Umarım beğenirsiniz ve onları anlarsınız.
3 parts