"Emrime uymayarak, Adem'in önünde eğilmekten seni alıkoyan nedir?" "Ben ateşten yaratılmış, diğer yarattıklarının içinde en üstünü olan Azazel!," dedi kibirle gülerek. "Bir balçığın önünde mi eğileceğim?!" "İnsan yaratılmışların en üstünüdür." diye cevap verdi Tanrı ve kalbi tamamen kötülükle dolan Azazel'i lanetleyip cennetten kovdu. Azazel de tüm insanlığa içindeki bütün kötülüğü dağıtmaya ve Tanrı'nın halkını kendi yoluna çekmeye ant içti. Kovulduğu cennete bir yılanın karnında girerek Adem ve Havva'ya yasak meyveyi yedirttiğinde insana ilk günahını işlettirdi. Ve milyonlarca yıldır bütün günahlar şeytanın vesveseleriyle gerçekleşti. Dünya nüfusu çoğaldığında ise şeytan kendine yardımcı olması için yeryüzünün üç farklı bölgesinde yaşayan üç kadından birer çocuk yaptı. Arkasına aldığı çocuklarıyla güçlendiğinde şeytanın çıkışı olan Devr-i Azazel dönemine yükseldi. Tanrı yukarıdan her şeyi izliyor ama şeytan ve çocuklarına müdahale etmiyordu. Çünkü şeytanı lanetlemeden önce aralarında bir konuşma geçmiş ve ona kıyamet gününe kadar mühlet vermişti. İnsanları şeytanla sınıyordu. Şeytana inananları ve yolunda gidenleri sonsuza kadar cehennemindeki ateş gölünde helak edecekti. İnanmayanları ise cennetinde, yanında tutacaktı. Şeytanın çocukları tıpkı kendisi gibi iliklerine kadar kötülükle doluydu. Kıyamete kadar sonsuz bir yaşamla insanlara yaklaşıp onları kötülüğe çağırıyorlardı. Peki iki çocuğu kendisine itaat ederken bir tanesi -kendisinin Tanrı'ya yaptığı gibi- ona baş kaldırırsa ne olurdu? Şeytanın gücünün en büyük varisi olan son çocuğu babasının yolundan kopup kendi ideallerinde farklı bir yol çizebilir miydi? Tanrı mı bütün bu olanlara müdahale ediyordu? Yoksa her şey kendiliğinden mi gelişiyordu?
13 parts