Gerçek ailemi hiç tanımadım. Ben doğduktan kısa bir süre sonra beni bir yurda bırakmışlar. Ne bir not,ne bir iz. Sosyal hizmetler beni bir koruyucu aileden diğerine vermeye başlayalı on yedi yıl oldu.
On altı yaşımı doldurduğum günün gecesi serinlemek için gecenin bir yarısında herkes uyurken havuza girmiştim. Suyun altında nefes alabiliyordum. Korktum ve kimseye söylemedim fakat günler geçtikçe bendeki değişimleri gizlemek gittikçe zorlaşmıştı.
Ailem beni doktor olan bir aile dostuna götürdü fakat doktor hayatında hiç böyle bir şeyle karşılaşmadığını ve sanki bir kusur, bir hastalıkmış gibi çözümü olmadığını söyledi. Bunun üstüne koruyucu ailemle birlikte bu sırrı saklamaya devam ettik. Doktora gittiğimiz o günden beri bir yıl geçmişti ve ailem her geçen gün benden daha çok uzaklaşmıştı. Onları suçlayamazdım.
''Senin ne olduğunu biliyorum,biz buraya ait değiliz,'' diyen çocuğa güvenip onun verdiği adrese gittim. Benim gibi bir sürü gencin bulunduğu adeta bir element okuluna gelmiştim. Burada Ateş,Su,Toprak ve Hava olmak üzere dört ana dala ayrılıp benim daha henüz kabullenmeyi bile başaramadığım güçlerini kontrol etmeyi öğrenen bir sürü genç vardı.
Eğer bu okulda olmayı kabul edersem, üvey ailemi ve arkadaşlarımı da geride bırakmak zorunda kalacaktım. Bir daha onları asla göremeyecektim. Normal ve sıradan hayatımın alışkanlıklarından hemen vazgeçebilecek miydim?
Kafes'e, ait olduğum yere gitmeli mi bu şartları kabul etmeli miydim?
Ben kararımı verdim. İşte benim hayatım, asıl o gün başladı.
*(Avatar, Divergent, Hunger Games, X-Men, Gece Evi Serisi, Percy Jackson, The Mortal Instruments, Wizards Of Waverly Place karışımımsı olan ama şahsen o kurgulara bir şeyler eklerken zevk aldığım bir hikaye.)
Alya Öztanyel
# Gençkurgu-- Fantastik #
# 3. Fantastik
# 1. Akademi
# 1. Büyü
# 1. Ejderha
# 1. Efsane
# 1. Elementler
# 1. Krallık
# 1.Takıntı
# 1. Savaş
# 3. Merak
- Düşünsene, sen büyünün her şey olduğu bir dünyada, zerre kadar büyü gücüne sahip değilsin. Sen bu dünyada hiçbir şey yapmazsın. Her şeyden vazgeç gitsin. Sen doğuştan eziksin !
Cümlesini bitirdikten sonra yüzüme doğru baktı. Gözlerindeki aşağılayan bakışlarla yaptığım mimikleri izliyordu. Sağ elini kaldırıp yüzünü aşağıya yukarı doğru sıvazladıktan sonra eli yüzünde durdu. Elinin yardımıyla sağ gözünün göz kabağını havaya kaldırdı. Işaret ve orta parmağını gözünün üstüne yerleştirip göz bebeğinin iyice görmemi sağladı. Göz bebeğinin içinde bile beni aşağılayan, hor gören bir tutum vardı.
Elini yüzünden çekip gözlerini gözlerime tekrar dikti ve güçlü kahkahalar atarak gülmeye başladı. O kahkahalar attıkça içimde kopan fırtınadan haberi bile yoktu.
- Yanılıyosun ! Dedim sesim güçlü ve yüksek çıkmıştı. Yüzüne doğru baktığımda anlamsız gülümsemesi kaybulmuş şaşkın bir şekilde bakıyordu.
- Ben ezik değilim. Ben güçsüzleri korumak için kendini ateşe atmış biriyim.
****************
İçinde bulunduğum Daryon krallığı da dahil bütün dünya büyü gücü üzerine kuruluyken benim içimde hiçbir büyü gücü yoktu. Köyümüze gelen elçinin beni akademiye götürmesi ile bütün hayatım kökten değişti.
Şimdi ejderhayı ve yeni sahip olduğum güçleri kullanarak en güçlü olmak zorundaydım. Bu sayede canımdan bile değer verdiğim herkesi koruyabilecektim.