Akrep yelkovanın üstüne geldiğinde, Zaman durdu. Cehennemin kapıları ardına kadar açıldı. Kapıların ardında hapsedilen ateş,özgürlüğüne kavuştu.Usulca yaktı her şeyi,yok etti. Geriye arkasında hiçbir şey bırakmadı. Yok ettiklerinin külleri dışında. ---------------- "Ne haldeyim görmüyor musun ? " Rüzgar okşuyordu saçlarını, benim tek bir teline bile dokunamadığım saçlarını. Güzeldi,bu adi düzenin içinde kurulmuş ateş çemberinin içinde bir tanrıça gibiydi. Görüyordum. Ne halde olduğunu olduğunu, her seferinde ayağa kalkmak isterken yalpalayarak yere düştüğünü, eksikliklerini, acılarını görebiliyordum. Çünkü o benim eserimdi,benim ardımda bıraktığım yıkıntımdı. Zamanı yaralarla ölçen küçük kadınım. Usulca fısıldadım kulağına: "Elini ver bana, bu son dansımız."