Ölüm.Belkide iki insanı ayırabilecek tek nedendir.Ya da ölümcül bir hastalık.İki sonuçta herzaman aynı yere varır.Ölüm belkide kayıptan daha iyidir.Ama ölüm unutmak demektir.Unutmaksa bir ömür...Birini öyle çok seversin ki bağlanırsın ona kayıtsız şartsız...Gözün ondan başka birini görmez.Çok seversin ve o çekip gider.Ama kendi isteğiyle değil.Ya güven? Güvenmek kolay birşey mi? Benim en kötü hikayemi , en çok güvendiklerim yazdı.Aşk bana özürgürlüğün herzaman bir bedeli olduğunu öğretti.Ve o bedelin çok ağır olduğunu.Özgürlüğün her günü hareketimizin yeni bir evresi oldu.En son evreye geldiğimizdeyse geri dönmek için çok geç olduğunu farketmiştik.Özgürlüğün bizim için en ağır bedeli ölümdü.Benim için ölümün en ağır bedeli ise...Babasız kalan bir çocuktu.Dün için çok geç yarın için çok erken.Birini gerçekten tanımak için onunla savaşmalısın.Bizim savaşımız en büyüğüydü.Çünkü biz aşkla savaşıyorduk.Hayatta asıl önemli olan; Hala yaşıyorsan asla geç olmadığına inanmaktır.Hiçbirşey için asla geç değildi.Birlikte değilsek hayatın ne değeri olur ki?Önemli olan ölüm değildi.Onsuz kalmaktı.Parmak izleriniz dokunduğunuz hiçbir hayattan silinmez.Aradığım şey mutlu bir aileydi.Peki ya sen;Hiç aradığın şeyi bulduğunda , bulduğun şeyin aradığın şey olup olmadığına dönüp baktın mı? Ben bakmadım.Aradığım şey bu değildi.Ölüm değildi.Kendime yalan söylediğimden beri kimseye güvenemiyorum.Herşey zamanla telafi edilebilir.Ama zaman hiçbirşeyle telafi edilemez.Hayat ölüme ara vermektir.Ve sonrasıysa kaldığın yerden devam etmek zorundasındır.Beni baştan sona ifade eden tek şeyi kaybettim.Hayallere bağlanmak ve gerçek hayatı unutmak iyi birşey değildir.Hayır unutmadım.Yokmuşsun gibi davranıyorum.Uyumuyorum.Ama hiç uyumassam en kötü kabusumdan nasıl uyanacağım? SENSİZLİKTEN.All Rights Reserved