Duyduklarım gerçek miydi? Bana mektup gönderen, bana aşık olduğunu dillendiren kişi o muydu? Kalbim bedenimden çıkacak gibiydi.
"Sevda..."
Göz yaşlarım istemsizce akıyordu, durduramıyordum. Kafamı iki yana salladım, nasıl Adonis o olabilirdi ki?
***************************
Sımsıcak bir mahalle düşünün. Çapkın, delikanlı genç adamlar, güzel ve kendinden emin genç kızlar, dedikoducu fakat anaç tavırlı teyzeler ve babacan olan amcalar. Hepsi bu mahallede.
Sevda lise sona geçen, kıvırcık saçlı ve inatçı güzel kızımız. Yazın başında almaya başladığı mektup ve anemon çiçekleriyle hiç düşünmediği bir aşkın içinde bulur kendini.
Daha fazla merak etmemek için neden hemen başlamıyorsun?
Ellerini yavaş ve sakince belime yerleştirdi. Vücudumdaki hissettiğim titreme nasıl bir tehlikede olduğumun habercisiydi. Kulağıma eğildi nefesi ciğerlerimin en derinine kadar inerken. kalbim yerinden çıkacakmışcasına atıyordu.
"Sen benimsin küçüğüm" dedi sakince kulağıma kullandığı cümle tüylerimi diken diken ederken üzerimdeki küçücük havluyu çekti ve yere bıraktı. dikkatlice beni incelerken refleks olarak ellerimle vücudumu kapatmaya çalıştım.
ellerimi tuttu ve beni duvara yasladı.
" Benim olanı benden gizleme küçüğüm"