"Belli bir amaçla söylenen yalan, en ahlaksız yalan biçimidir ama en çok o işe yarar." Farklı birisinin ruhunun yerine geçtiğimde insanların dudaklarına gebe olmuş yalanlar beni sokakta tek başına bırakılmış etrafını izleyen masum kıza çevirmişti. Kuru bir yaprak düşüyor ve hızla dönüyor. Gökyüzünden kayıyormuşçasına iniyor yerinden. Dönüyor ve yere düşüyor. Ve bir yaprak ölmüş oluyor. O, dilek tutulmamış bir sönmüş yıldıza dönüyor. Bu yaprak benim işte. Bu nota, bu ses. Kendimi hala tanıyamayan ama bir o kadarda bilen birisiyim. Düşüncelerimin uygunsuzluğunu bilen, ama karar veremeyen bir kızım. "Vera!" Kaybolmuş bir buz patencisiydim. Kendi fırtınasını yapan ve umutlarını bir hortumla etrafa saçan bir kızım. Hem yakan hem yananım. Umutlarını uzaya asan bir kızım. Ya da umutlarını uzayda asan.