Kadın, ümitsiz ve yorgundu. Adam, ruhuna kadar kırık. Kadın, susarak dile getirirmeye çalıştı feryatlarını; Adam, fırtına misali esip gürleyerek. Kadın, zihnini saran sarmaşıklarla bithap düşmüştü. Sonra, Kadının sarmaşıkları büyüdü, büyüdü adamın kalbine dolandı. Ne mi oldu? Kadının bakışları adama sevgiyi armağan edip fırtınalarını dindirdi. Adamın göğsü kadının yorgunluğuna iyi geldi. Koptu geçmişe uzanan, boyunlarına urgan olan sarmaşıklar, geleceğe köprü oldular, adam ve kadın gibi el ele vererek. Ve acı, mutluluğa gebe kaldı. Ve acı, mutluluk rahminden kopup adam ve kadının kalplerine doğar doğmaz; kapattı gözlerini sonsuza dek...