Ansızın hayatıma giren bir adamın "Bir çay" sorusu ile başlamıştı her şey.. Sıradan bir kelime bile söylendiği yere ve zamana göre çok tehlikeli olabiliyormuş.. O zaman anlamıştım. Bedenimi korkudan zangır zangır titreten bu adamın ne işi vardı karşımda.. Bir anda altüst olan dünyama yetişmekte zorlanıyordum. Önyargılarımın duvarları arkasında kayboluyordu duygularım ve ben asla önyargılı olduğunu kabul etmeyen bir ahmaktım. Bir korkuya, bir ana hapsetmiştim kendimi.. Ötesini düşünmeden yaşıyordum. Saniyelerle değişen hayatım bir ömür sürecek izler biriktiriyordu. Bir çöp kutusunun bile anlam kazandığı bir hikayeydi yaşadığım...