"Bir gün seni çözeceğim," diye fısıldadım ellerimdeki umutsuz ancak kuvvetli duyguyla. "Bir gün senin aslında kim olduğunu öğreneceğim," diye fısıldadım onun gizemindeki kafese ilmik atarak. Dudaklarının yavaşça yanağıma doğru kaydığını, ardındansa kulağıma doğru işlenen nefesini hissettiğimde, belki de onu sadece zor bir süreçte çözebileceğimi hissediyordum ancak onu zamanla çözmekle kalmayıp, gözlerindeki inine de ineceğimi sadece hissetmiyor; biliyordum.
"Bir gün," dedi rüzgârlı bir tonla. "Beni çöz ama beni sadece tenindeki o kokuya dola." Sesinde hafif bir yağış vardı; o yağış benim ellerime akıyor, dudaklarıma doluyordu.
"Çünkü o zaman geçmişimdeki seni, geleceğimdeki varlığınla buluşturacaksın, ve işte o an; eğer beni kokunla sarmalamazsan çözmeye çalıştığın sisler, anlamaya çalıştığın kuyu ise ikimizinde yaşamı değil, ölümü olur."
Kuyu yağış doluydu, bedenler ise yara. Olan oldu, yangın yerine tutsak olan Deniz kuşu; adamın ellerinde yeniden özgürlüğe uçtu.
|08.03.2019✘selenophileJ|
|Düzenleme aşamasındadır.|
Savaş ağa adlı hikayem ÇİLEM olarak değiştirilmiştir haberiniz olsun.
Bir de yeni okuyanlar için kitap olacaktır. Şimdiden söylemek istiyorum finali burada yayınlanmayacaktır.
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum...
"1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak sanması ile gideceksin."
Bunu diyen bir ağaya ne kadar güvenilir ki
Sevgiyi hiç tatmamış bir kız esir olduğu bir ağaya aşık olabilecek mi...
Kalbi kırıklarla dolu 22 yaşında genç bir kız ve Mardin'in aşiret ağası.
Berdele kurban gitmiş iki genç, iki deli yürek...
Her genç kızın hayaliydi beyaz atlı prens, peki ya bu sadece hayallerden ibaret ise.
Kuma kitabı değildir...
6 Eylül 2021
Telif hakları kesinlikle saklıdır.