kafamın yerde iki yada üç kez sektiğine yemin edebilirdim. Az önce ikinci kattan düştüm, sol kolumun üzerine. elimi hafifçe hareket ettirmeye çalıştım. Ancak parmaklarımı ve kolumu kesen cam parçaları canımı yakarak hareket etmemi engelliyordu. Hareket etmeyi kestim. Bir süre, sonra ani bir gürültü duydum. Ardından üzerime yağan cam parçalarıyla gözlerimi sıktım. Sol tarafa düşen bir şey hissettim. Kalbime inen derin sancı, bu sefer nefesimi kesiyordu. Düşen kişinin O olmasından korkuyordum. O nun olmasını istemiyordum. Gözlerim yanıyordu. Hafifçe araladım. Sırt üstü düşen beden, boş gözlerle yukarı bakıyordu. Ağır bir şekilde göğüsü inip kalkıyordu. Zayıf, güçsüz nefesler. Boğazım düğümlendi. yutkunma isteği artarken gözlerim doluyordu. kafasını bana çevirdi. Gözündeki morluk, kanayan burunu, anılında derin bir kesik ve akan Kan. dudaklarını kıpırdatarak birşey mırıldandı. içine mırıldanmıştı. Ben birşey duymamıştım. Göz yaşlarım akarak sola yatan yüzümden dolayı burunumun ucundan yere damlıyordu. Bunu haketmemiştim. Haketmemiştik. Elimi ona uzattım. Sızlasada, kalbimdeki acı ağır basıyordu. Derken elime basan siyah ağır bot. Elimi altında eziyor, küçük camları içine alıyordu. Ağızımdan çıkan iniltiyi olabildiģince azalttım. Ayaktaki kişiye, baktım. elindeki silahı bana doğrultmuştu. Açıkçası ölmek istiyordum. Bu acının sona ermesini.
"seni uyarmıştım Emily." dedi. tetiği çekti, boş salonu o ses doldurdu. Gözlerimi diğer bedene diktim. hala Nefes alıyor ve acınası gözlerle bana bakıyordu. Aptalca gülümsedim. Bu güzel bi sondu. Acı için hazır beklerken silahı aşağı indirdi. Durdu ne olduğunu kavramaya başlarken diğer eline aldı, ne oluyordu ? düşündüğüm şey olamaz ! lütfen dur! içimden çıglıklar atarken ağzımdan çıkan tek şey o iniltiydi. konusamıyordum beni engelliyordu. Silahı O
En son okuduğum roman berbat olmasına rağmen kötü karakteri Alden, mükemmel bir karakterdi.
Ana kadın karakter Juliet ise biraz klasik olsa da fena değildi.
Ben ise bu ikisini shipliyorum çünkü çok yakışıyorlar.
Bence evlenmelilerdi!
Ama yazarın planlarının bambaşka olacağını nereden bilebilirdim.
Alden'i öldürdü ve Juliet'i ise onu haketmeyen birisiyle evlendirdi.
Benim ise çaresizlikle yaptığım tek bir şey vardı.
Her gün Tanrı'ya, okuduğum romana girmek gibi saçma bir dua ederken bunun gerçekleşeceğini bilmiyordum.
Tanrı imkansız gözüken dualarımı duymaktan bıktığı için beni istediğim evrene gönderdi.
Melek Hanım'ın da yardımıyla okuduğum kitabın evrenindeydim.
Şimdi ise yapmam gereken tek şey Alden'in Juliet'i tavlamasına yardımcı olmak!
Ama bunları planlarken hesaba katmadığım tek bir şey vardı.
O da Alden'in bana aşık olmaya başlamasıydı.