"Herkes ona Taeyang diyor, yani Güneş. Bense ona gerçek adı ile sesleniyorum 'Bae'... Peki hayallerimi süsleyen ve delice sevdiğim adama yaklaşma fırsatı bulmuşken geri teper miyim? We Got Married adı bir programda sevgili rolü yapmamız gerekiyor. Ve işler umduğum gibi gitmiyor. Şöhret mi, yoksa aşk mı? Maskeler bir bir ortaya çıkıyor. Bir Güneş, ne kadar karanlık olabilir? Biri onu aydınlatabilir mi? İçindeki kırıklığı tamir edebilir mi? Ben Nilay. Herkes 'Ay' olarak nitelendirdiği kişi.. Ama peki ya ben, Ay gibi biri miyim? İkimiz arasındaki hikaye bu.. Güneş'imin tutulması..."
"Bir bilsen ne kadar zamandır şunun hayalini kurduğumu." Şakağıma doğru bir öpücük daha kondurdu. "Seni doyasıya öpüp koklamayı." Ardından yanağıma indi öpücükleri. "Geldin ve beni dünyanın en mutlu adamı yaptın." Dudağımdan da öpüp alınlarımızı birbirine yasladı. "Seni çok seviyorum. Seni senden çok seviyorum."
Bu kez ben dudaklarına ufak bir öpücük bırakıp ayrıldım. "Seni çok seviyorum. En az beni sevdiğin kadar seviyorum seni." Kollarımı boynuna dolayıp yüzümü boynuna gömdüm. Kokusunu içime çektim.
Çok özlemiştim.