OYUNCAK / Kitap Anlaşması Yapıldı
  • Membaca 306,842
  • Suara 15,575
  • Bagian 50
  • Membaca 306,842
  • Suara 15,575
  • Bagian 50
Sedang dalam proses, Awal publikasi Jun 21, 2014
Umudun ufka yelken açmasıydı aşk. Kimine göre tekti, hayat boyu… Kimine göre ise hiç yoktu, yalandan ibaretti.

Acılarla yoğrulmuş iki bedendi onlar. Bir olmak akıllarının ucundan geçmezken kader sessiz oyunlarına oyuncak etmişti ikisini de.

Gökyüzü siyaha boyanırken dudakları kanıyordu aşkın. Yeryüzü gölgelerin hükmüne boyun eğmiş, kazanan kara kalem olmuştu. Acı veren siyah bütün umutları silerken yaşanmışlıklardan, soğuk kalpleri dağlıyordu. 

İkinci kez ağlayan kalplerin hikâyesi saman kâğıdını boyarken gözyaşı eşlik ediyordu her satıra.


♙♟



Sustu kadın. Konuşmak haramdı artık ona. Bambaşka bir aşka düşmüştü küçücük yüreği. Sevilmemek belki atlatılabilirdi ama bunu her gün en acı şekilde hissetmek dudaklara mühür, kalbe yaraydı. Ne gidebilirdi artık ne de kalabilirdi. Sevdiği adama koşulsuz boyun eğmek zorundaydı. Ruhu olmayan bir adamın avuçlarına kalın halatlarla bağlanmış bir oyuncaktı artık o. Koşulsuz, şartsız O’nundu.


“Seni en çok ben seveceğim…”



Ve sustu adam. Aşka dair tek kelimesi yoktu kurumuş dudaklarında. Düştüğü bataklıktan yüzeye çıkmak, her bir zerresi çamura bulanmış bir hayatı temizlemek imkânsızdı. Onun günlerine güneş doğmayalı çok olmuştu. Karanlık iyiydi, intikam savaşının ezeli dostuydu. Oynaması gereken basit bir oyun, avcuna hapsettiği güzel bir oyuncağı vardı. 


“Beni başta herkes sevdi…”



♟ Sahipsiz Umutlar Serisi 1. Kitap♟
Seluruh Hak Cipta Dilindungi Undang-Undang
Daftar isi
Daftar untuk menambahkan OYUNCAK / Kitap Anlaşması Yapıldı ke perpustakaan Anda dan menerima pembaruan
or
#325masal
Panduan Muatan
anda mungkin juga menyukai
İNFAZ hapishanesi  oleh LorcanTB
44 Bagian Sedang dalam proses
İnfaz hapishanesi. Dünyaca meşhur, insanların kısaca dilinde ölüm hapishanesi. Bu hapishaneye giren hiç kimse yaşayarak çıkmamıştı çünkü burası ölümün gerçekleştiği insanların, daha doğrusu suçluların infaz olunduğu hapishaneydi. Lavinia ise tesadüfen sadece kaza nedeni ile olan bir cinayet suçundan, bu hapishaneye yani bu korkunç ölüm hapishanesine düşmüştü. Yaraladığı gencin ailesi zengin ve güçlü olduğu için onun infaz edilmesini istediklerinde kolayca onu bu hapishaneye yollamışlardı. Şimdi ise Lavinia'nın kalan son yıllarını burada ölümü bekleyerek geçirmesi gerekiyordu. Ancak işler beklenmediği anda değişir... Lavinia'dan.. Testi yapıp beklemeye başladım. Bir kaç dakika sonra korkarak teste baktım. "Siktir". Dilimden çıkan küfüre engel olamadım. Çünkü... "Ay ne oldu giriyorum bak" kapı dan diye açılınca yerimden sıçradım. Cavidan'dı. Elim titreyerek testi ona çevirdim. Çift çizgi... Ben hamileydim... Deli gibi atan kalbim, korku, endişe bir sürü duyguyu aynı anda yaşıyordum şu an... Ben ne yapacaktım şimdi.... .................................................................................. Peki ya Lavinia'nın hayatına İnfaz hapishanesinde her kesin korkulu rüyası olan bir adam girerse? Ve bir anda tüm hayatı o, korkunç adamla birlikte değişirse... ************************************ Tehlikeli aynı zamanda heyecan verici bir aşk hikayesine hoş geldiniz.💖 Nefesinizi kesecek bir hikaye. Başlangıç tarihi ~04.04.2024~ On sekiz yaş ve üzeri için bir hikaye. #aşk #heyecan #18+ #korku #bebek #koruyucu
anda mungkin juga menyukai
Slide 1 of 10
Lafügüzaf  cover
EKSTREM cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
BERDEL (+18) cover
GÜNAHA DAVET ( +24 ) cover
Takıntı cover
SEN BEN VE BİZ. *Texting* (+18) cover
KADERİN ÇİZDİĞİ YOL  cover
İzler Silinmez cover
İNFAZ hapishanesi  cover

Lafügüzaf

17 Bagian Sedang dalam proses

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellatı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.