Hüzün Yağmurları-(Kitap Oldu)
  • Reads 148,451
  • Votes 9,581
  • Parts 46
  • Reads 148,451
  • Votes 9,581
  • Parts 46
Ongoing, First published Jun 21, 2014
Kitap Adı: Hüzün Yapmurları
Yazar: Burçin Çelik
Sayfa Sayısı: 432

Babam...
Büyüdükçe bir tarafım anladı onu aslında, biliyor musun? Anladı; ama asla hak veremedi. Babam içimde doldurulması imkânsız kara delikler açtı.
Böyle olurmuş, sonradan anladım. O sevilmemişlik öyle oymuş ki içimi, hepsi birer kara deliğe dönüşmüş. Öyle büyük kara delikler ki hem de...
Sonradan bildim Berrin. Ben farkında olmadan, tüm o kara delikleri sen kapat istemişim. Oysa ne büyük haksızlık... Oysa ne de büyük bir yanılgı... Tam da bu yüzden, beni ne kadar seversen sev, yetmedi. Yetiremedim... O delikler, senin verdiğin her şeyi emdi, yok etti.
Sonradan bildim Berrin... Onların çaresi sende değildi. Geçmişin çaresi sende değildi. Sen, geleceğimin çaresiydin... Çok geç anladım. Bunu anlamak için seni de kaybetmem gerekti üstelik.

 
Bazen insan, devasını aşkta arar.
Tüm eksiğini kapatsın ister, karşısındaki; tüm yaralarını sarsın. Onu, en olmamış yerinden tamamlasın.
Bazen aşk, anlamını acıda arar.
İflah olmaz bir yarayla sınar âşıkları. En olmadık yerlerinden vurup, ıssız bir sızıda bırakır.
Geçmişlerinden yaralı iki yürekti onlar. Öyle bir an geldi ki, birbirlerine sınav oldular.
(Tanıtım Bülteninden)

İncelemek ve satın almak isteyen okurlarımız linkleri ziyaret edebilirler:

D&R: goo.gl/PFj43O
İdefix: goo.gl/EJPvRW
Okuoku: goo.gl/wR0CVK
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Hüzün Yağmurları-(Kitap Oldu) to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
33 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
Fındık Tarlası cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
SARRAF cover
Kara Gül  cover
ÇOLAK (bxb)  cover
BUZ DAĞI (Gay) cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
GECENİN İZİ cover
Türk'ün Kızı (Gerçek Ailem) cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover

Fındık Tarlası

32 parts Ongoing

Ailesinin zoruyla tatilini fındık toplamaya gitmek için harcayan Enes'in başına Ordu'nun mafyası musallat olur.