**İleriki bölümden kesittir** Kunter Arslanoğlu Odadan yavaşça çıkıp mutfağa ilerlerken Gül'ün sesini duydum. Mutfaktaydı sanırım. Biraz daha ilerleyince onu masanın başında kolları karnına dolanmış bir şekilde buldum. Ses çıkarmayıp bekledim. "Tamam bebeklerim. Hadi üzmeyin anneyi" ağlıyormuydu o? "Ta-mam! Bakın şimdi bunu çikolata olarak yiyorum tamam mı?" diyerek elindeki ekmeği şekere batırdı. "Immhh çok güzel dimi canlarım" bebeklerini okşarken hıçkırdı. "Hayır! Canımız çikolata çekmiyor. Çikolata istemiyorum. Çikolata değil dimi annem" kendini ikna etmeye çalışıyordu sanırım. O an dışarıya çıkıp ona çikolata getirmeyi çok istedim. Hemde öyle bir istedimki getiremediğim için içime bir şeyler oturdu. Daha önce kendimi bu kadar çaresiz hissetmemiştim. Bir kaç ay önce değil çikolatayı ona getirmek, onu çikolata fabrikasına götürüp bütün çikolataları önüne serecek gücüm varken şimdi bir kavanoz çikolataya muhtaç olmak içimdeki ateşi körükledi. Bir şey söylemeden kendimi dışarı attım. Çeşmeden elimle su içip biraz hava alıp geri döndüğümde Gül odada gözleri dolu dolu etrafı izliyordu. "Gül?" hızla ayağa kalkıp önümde dikildi. "Gittin sandım" korkmuşmuydu gitmiş olmamdan? "Korkma buradayım. Yanınızdayım... "