Kunter
  • Reads 492,852
  • Votes 23,013
  • Parts 35
  • Reads 492,852
  • Votes 23,013
  • Parts 35
Ongoing, First published Mar 18, 2019
**İleriki bölümden kesittir**

Kunter Arslanoğlu

Odadan yavaşça çıkıp mutfağa ilerlerken Gül'ün sesini duydum. Mutfaktaydı sanırım. Biraz daha ilerleyince onu masanın başında kolları karnına dolanmış bir şekilde buldum. Ses çıkarmayıp bekledim. 

"Tamam bebeklerim. Hadi üzmeyin anneyi" ağlıyormuydu o? 

"Ta-mam! Bakın şimdi bunu çikolata olarak yiyorum tamam mı?" diyerek elindeki ekmeği şekere batırdı. 

"Immhh çok güzel dimi canlarım" bebeklerini okşarken hıçkırdı. 

"Hayır! Canımız çikolata çekmiyor. Çikolata istemiyorum. Çikolata değil dimi annem" kendini ikna etmeye çalışıyordu sanırım. O an dışarıya çıkıp ona çikolata getirmeyi çok istedim. Hemde öyle bir istedimki getiremediğim için içime bir şeyler oturdu. Daha önce kendimi bu kadar çaresiz hissetmemiştim. Bir kaç ay önce değil çikolatayı ona getirmek, onu çikolata fabrikasına götürüp bütün çikolataları önüne serecek gücüm varken şimdi bir kavanoz çikolataya muhtaç olmak içimdeki ateşi körükledi. Bir şey söylemeden kendimi dışarı attım. Çeşmeden elimle su içip biraz hava alıp geri döndüğümde Gül odada gözleri dolu dolu etrafı izliyordu. 

"Gül?" hızla ayağa kalkıp önümde dikildi. 

"Gittin sandım" korkmuşmuydu gitmiş olmamdan? 

"Korkma buradayım. Yanınızdayım... "
All Rights Reserved
Sign up to add Kunter to your library and receive updates
or
#3gül
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
46 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
Güneş Tutulması  | Yarı texting  cover
SAYE cover
GECENİN İZİ cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
Mafya'nın ki cover
GÖNÜL KİRASI  cover
BİR MEZAR cover
GÜNCE | Gerçek Ailem cover
MAZHAROĞULLARI cover
Sevda\Texting  cover

Güneş Tutulması | Yarı texting

29 parts Ongoing

Siz: hocam ben yapamıyorum Siz: valla olmuyor Siz: azcık yiyeyim ya nolur Siz: vallahi bakın söz yemicem bi daha Siz: tatlıyı yasakladınız anladım Siz: ama bari azcık baklava yiyeyim Diyetisyenim: olmaz bence. Diyetisyenim: baklavada kalorili Siz: öldürmek istiyorsun beni hocam